Ali Babacan, Altındağ'daki Cemil Meriç Kültür Merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini değerlendirdi ve Türkiye'nin dünya aleme sahipsiz olmadığını, ülkenin sahibinin milletin kendisi olduğunu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde önünün açık olduğunu bir kez daha ispat ettiğini söyledi.
Türkiye'yi hedef alan, çekemeyen, başarısından rahatsız olanların sayısının çok olduğuna işaret eden Babacan, "Şunu bilsinler ki onları kıskandırmaya devam edeceğiz, Türkiye güçlenmeye devam edecek. Türkiye artık kirli oyunlara pabuç verecek ülke değildir." diye konuştu.
Böylesi bir zor dönemde her cephede mücadele verildiğini anlatan Babacan, bu cephelerden birinin de ekonomi olduğunu belirtti.
Ekonominin temellerinin sağlam ve güçlü olduğunu belirten Babacan, ülkenin genç nüfusuyla güçlü bir büyüme dinamiği olduğunu kaydetti. Babacan, "Bu yılki hedefleri belki yakalayamazsak yine de dünya ortalamalarına göre makul bir büyüme oranının bu yıl inşallah yakalayacağız. Bütün bu yaşananlara rağmen bütün bu ülkeye zarar verme teşebbüsüne rağmen inşallah bu yıl makul bir büyüme oranını Türkiye yakalayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de cari açığın ve dış finansman ihtiyacının olduğunu ancak Türkiye doğruları yaptıktan sonra hiçbir şeyden korkmamak gerektiğini dile getiren Babacan, demokrasiye sahip çıkan halkın, ekonomiye de sahip çıkacağını söyledi.
Türkiye'nin mali disipline devam etmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Babacan, bunun başarının temel direklerinden biri olduğunu kaydetti. Babacan şöyle devam etti:
"Özellikle cari açığı olan bir ülkede çifte açık, hem cari açık, hem bütçe açığı, yönetmesi zor bir tablo oluşturabilir. Dolayısıyla mali disiplinin devamı bundan sonraki dönemde de son derece önemli bir belirleyici olur. Bankacılık sistemiyle ilgili uygulamalar düzenlemeler, finans sisteminin bünyesinin sağlamlığı gerçekten ekonomi açısından son derece önemli. Finans sektörüyle ilgili düzenlemelerin önümüzdeki dönemde önemi hala korunacak. Para politikaları, günün gereğini yapıyor olmak yine önümüzdeki dönemin belirleyicisi olacak. Reel sektörümüzle, sanayimizle ilgili atılan ve atılacak adımlar bu da son derece önemli. Türkiye'de yatırım ortamının iyileşmesi, eğitim, yargı gibi konularda reformlar, işgücü, ürün gibi piyasalarda hazırlanan reformların uygulanması, bunlar yine önümüzdeki günlerin en önemli konuları olacak."
Darbe teşebbüsünün ardından dünyanın olup biteni tam algılamadığını, ortada bir yanlış algı ve bilgilendirmenin olduğunu anlatan Babacan, Türkiye'nin doğruları yaparken, gerçekleri ve yaptıklarını da dünyaya iyi bir şekilde anlatması gerektiğinini vurguladı.
"Notun yükselmesi için ayrı bir gayret gerekiyor"
Kredi derecelendirme kuruluşu Moodys'in kararını da değerlendiren Babacan, "Bunun etkilerinin son derece sınırlı olacağına inanıyorum. Böyle bir ihtimal zaten önemli ölçüde fiyatlandırılmıştı." ifadelerini kullandı.
Özellikle 2008-2009 krizinden sonra dünyada kredi derecelendirme kuruluşlarının güvenilirlikleri ve kredibiliteleriyle alakalı farklı bir döneme girildiğine dikkati çeken Babacan, şunları kaydetti:
"Yani 2008-2009 öncesi kadar kredi notu artık yatırımcıların yatırım yapma kararını o kadar çok etkilemiyor. Bazı uluslararası fonlar kendi iç kuralları gereği belli bir kredi notunun altında olan ülkelere yatırım yapamıyor ama bunların hem sayısı son yıllarda azaldı, hem de bunların yatırım etkisi ve dünya finans piyasaları üzerindeki etkisi eskiye göre azaldı. Kuşkusuz kredi notunun tekrar yükselmesi için ve Türkiye'nin hak ettiği notlara ulaşması için de ayrı bir gayret gerekiyor. Önemli olan bizim kendi içimizde doğruları yapmaya devam etmemiz. Türkiye'nin bu ekonomi mücadelesinde de başarılı olacağına benim hiç bir kuşkum yok, yeter ki biz uyanık olalım, dünyayı iyi takip edelim, Türkiye için doğru politikaları cesaretle uygulayalım."