Yazdır

Ahmet Altan'ın tutuklanma gerekçesi belli oldu

Tarih: 23 Eylül 2016 - 19:57

İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmasına karar verilen Ahmet Altan'ın tutuklanma gerekçesi belli oldu.

İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği kararında, Altan'ın çıkarıldığı mahkemece adli kontrol uygulanarak serbest bırakıldığı ve bu karara itiraz edildiği hatırlatılarak, talebi değerlendiren İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin, Altan'ı, Balyoz davasına ilişkin belgelerin Taraf gazetesinde yazılması nedeniyle hakkında açılan dava ve soruşturması bulunması nedeniyle serbest bıraktığı belirtildi.

"Serbest bırakma kararı hukuka uyarlı değil"
Altan hakkında, "devletin güvenliğine ilişkin gizli belge bulundurmak" suçundan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığı ve yargılamanın halen devam ettiği belirtilen kararda, şüpheli Altan hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan açılan bir kamu davası bulunmadığı, bu nedenle İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin serbest bırakma gerekçesinin hukuka uyarlı olmadığı kanaatine varıldığı aktarıldı.

Kararda, "Şüphelinin genel yayın yönetmeni olduğu Taraf gazetesinin, FETÖ/PDY'nin (Fethullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması) amaçlarını gerçekleştirmek, kamuoyu oluşturmak amacıyla yayın hayatına başladığı ve örgütün emir ve talimatları doğrultusunda haberlere yer verildiği, nitekim Balyoz darbe planı haberinin de bu anlayış çerçevesi içerisinde gazete manşetine taşındığı, gazetenin yayın hayatında bulunduğu süre içerisinde kamuoyunun yakından takip ettiği Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk, Poyrazköy, Amirallere Suikast, Odatv, Karargah Evleri ve benzeri davaları haberleştirdiği ve kamuoyu oluşturarak yayın hayatını sürdürdüğü, şüphelinin de genel yayın yönetmeni olarak gazetenin yayın politikasını belirlediği, süren yargılamalar sonucunda milli ordunun tasfiye edilerek FETÖ/PDY mensuplarının orduda yükselmelerine ve silahlı kuvvetleri kontrol altına almalarına ilişkin suçlarına iştirak ettiği değerlendirilmiştir." denildi.

Gülen Örgütü'nün yargı ayağının, 7 Şubat 2012'de ve bilahare 17/25 Aralık sürecinde yapmış olduğu hükümeti devirmeye teşebbüs suçunun işlenmesinde de Taraf gazetesinin aktif rol aldığı ve kamuoyu oluşturma çabası içerisinde olduğu yazılan kararda, Taraf gazetesinin 22 Temmuz sürecinden sonra örgütün yayın organları olan gazete ve televizyonlarla da birlikte hareket ettiği ve haklarında soruşturma yürütülen şüphelilerle ilgili algı yönetimine başvurduğunun belirlendiği dile getirildi.

"Taraf gazetesi KHK ile kapatıldı"
"Şüpheli Altan'ın, örgütün yayın organları kapatıldıktan sonra Can Erzincan Tv'de FETÖ/PDY'nin emir ve talimatları doğrultusunda meşru hükümet ve seçilmiş cumhurbaşkanı aleyhine programlar yaparak örgütün amaçları doğrultusunda kamuoyu oluşturmaya çalıştığı anlaşılmıştır" ifadesi kullanılan kararda, Taraf gazetesinin de 15 Temmuz darbe girişiminden sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile yayın hayatına son verildiği anımsatıldı.

Kararda, darbe girişiminden bir gün önce yani 14 Temmuz'da, şüpheli Altan'ın, tutuklanan şüpheli Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak ile Can Erzincan Tv'de askeri darbeye zemin hazırlayacak ve kamuoyu oluşturacak şekilde program yaptığı ve bu kişilerin askeri darbe teşebbüsünden haberdar oldukları kanaatine varıldığı da belirtildi.

Karara göre, Altan, Gülen örgütünün silahlı kuvvetler, yargı ve emniyet içerisindeki unsurlarıyla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek askeri darbe girişimi öncesinde ve askeri darbe girişimi sırasında yazılı-görsel basın ve sosyal paylaşım sitelerinde darbe girişimine zemin hazırlamak amacıyla söylem ve paylaşımlar yaparak kamuoyunun algısını şekillendirmek amacıyla açıklamalarda bulundu.

Bu bağlamda Altan hakkında 'hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve FETÖ/PDY'ye üye olma' suçlarını işlediği gerekçesiyle tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartıldığı hatırlatıldı.

Kararda, şu ifadelere yer verildi:
"TSK'nın itibarsızlaştırılması yönünde çok sayıda gazete manşetine yer verildiği, özellikle dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması sürecinde yapmış olduğu yayınlar nedeniyle hem TSK hem de Genelkurmay Başkanı hakkında kamuoyu oluşturulduğu değerlendirildiğinde, FETÖ'nün amaçları doğrultusunda yayın yapan gazetenin genel yayın yönetmeni olan şüpheli Altan'ın, FETÖ'nün gayesinde hizmet ettiği değerlendirilmiştir.
Ahmet Altan ile diğer şüpheli Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın 14 Temmuz 2016 tarihli programında yaptıkları konuşmanın metninde, şüpheli Altan'ın askeri darbe teşebbüsünden haberdar olduğu ve 'Cumhurbaşkanının yaptıkları işlerle darbenin önünü açtığını' belirten cümleler sarf ettiği, askeri darbe girişimine zemin hazırlamak, kamuoyunun algısını şekillendirmek amacıyla yayın yaptığı görülmüştür."

Altan'ın yazılarındaki ifadeler
Şüpheli Altan'ın 12 Mayıs 2016 tarihinde yayınlanan, "Mutlak korku" başlıklı yazısına da gerekçeli karar metninde atıflar yer aldı. Altan'ın "Sanırım kötü bir piyesin son perdesini seyrediyoruz, bedeli biraz ağır oluyor ama… biteceğini bilmek yine de iyi" şeklinde ifadesi olduğu vurgulanan kararda, "27 Haziran 2016 tarihine yayınlanan, 'Ezip geçmek' başlıklı köşe yazısında ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir bürokrat ile yaptığını iddia ettiği sohbetinde, 'Cumhurbaşkanının iç savaş çıkmasını istediğini' belirterek, 'Sarayın duvarları top mermileri ile çöktüğünde, eli silahlı insanlar koridorlarda birbirlerini öldürdüğünde, iç savaşın ne olduğunu anlar ama geç kalmış olur' şekilde yapmış olduğu haberlerin, askeri darbe kalkışmasına zemin hazırlamak ve askeri darbe kalkışmasını bildiği kanaati ile şüphelinin, 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve FETÖ/PDY üyesi olduğu' suçlarını işlediği yönünde kuvvetli suç şüphesi altında bulunduğu kanaatine varılmıştır." değerlendirmesi yer aldı.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/ahmet-altanin-tutuklanma-gerekcesi-belli-oldu/1120778