Sakarya'da FETÖ’cülerin 1.2 milyarlık varlığına el konuldu

Darbe girişimi sonrası FETÖ örgütünün para ağını çözmeye yönelen savcılar, İstanbul, Kayseri, Ankara, Gaziantep ve Sakarya illerine yoğunlaştı. Bu illerdeki FETÖ'cü işadamlarını ve örgüte gönderilen paraları takip eden cumhuriyet savcıları tespit ettikleri kişilerin mal varlıklarına ve nakitlerine el koyuyor. Bunlar arasında FETÖ'nün merkezi sayılan Sakarya ise ayrı bir yer tutuyor. Sakarya'da adli makamların darbe girişiminden daha 1 yıl önce başlattığı soruşturmalar nedeniyle bu ilde işler daha hızlı gitmeye başladı.Hakan Şükür ve babasının 200 milyon liralık malvarlığına el konulan Sakarya'da şu ana kadar 1.2 milyar liralık mal varlığı Hazine'ye aktarıldı. Adli makamlar, bu rakamının artacağını, soruşturmaların hızlı bir şekilde sürdüğünü söyledi. Yetkililer, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından daha önceden başlatılan soruşturma kapsamında 15 Temmuz darbe girişimi olmasa bile 17 Temmuz'da geniş çaplı bir operasyon için düğmeye basılacağını söyledi. Savcıların titiz bir süreç izlediğini belirten yetkililer, her ilçeye bir savcının atandığını ve kurunun yanında yaşın da yanmaması için çalışıldığını vurguladılar. Sakarya, 'darbe girişimin kara kutusu' konumundaki Adil Öksüz'ün arandığı veHakan Şükür'ün mallarına el konulduğu şehir olarak da operasyonlarda önemli bir yere sahip.

HAİNLERE KARŞI YARGIDA BİRLİK MÜCADELESİ
Sakarya'daki adli sistemin içindeki hukukçuların, sistemde yuvalanan FETÖ'cülerin temizlenmesi için Yargıda Birlik Platformu'nun kurulduğunu söyleyen yetkililer, daha sonra dernekhaline gelen bu kurumun, 'Yenikapı ruhunu' çok daha önceden oluşturduğunun altını çizdiler. Dernekte, CHP'den MHP'ye ve AK Parti'ye kadar her siyasi partinin temsil ettiği görüşe sahip isimlerin bulunduğunu söyleyen yetkililer, amaçlarının hukuk sistemindekiFETÖ'cü hainlerin temizlenmesi olduğunu belirtti. Sakarya'da da bu derneğe verilen destekle, FETÖ'nün etkinliğinin kırıldığını söylediler.Hukukçular, anayasa değişikliği konusunda da bazı çekinceleri olduğunu belirterek, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK)değişiklik sonrası da liyakata dayalı bir yapıda devam etmesininhukuk sistemi için sağlıklı olacağını, bunun bozlacağı yönünde birtakım kuşkuların olduğunu belirtti.

İbrahim Acar/Sabah