Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez , NTV canlı yayınında Oğuz Haksever'in soruları yanıtladı.
15 Temmuz gecesi yaşananlara değinen Görmez, “15 Temmuz gecesi her Türk vatandaşı gibi saat 10'a doğru haberleri aldık. Bize düşen vazife nedir? Sadece namaz kıldırmak değildir. O gece kriz masası kurduk ve camilerden sela okuttuk. Arkadaşlarımızla istişare ettikten sonra din görevlilerimize mesaj göndererek minarelere koşarak, sela okuyarak milletimizin yanında yer alalım dedik. Milletin hukukuna sahip çıkmak için sela okuttuk. Sabahlara kadar Türkiye'nin bütün camilerinde böyle oldu. Milletimizin kendisine yönelen tehdidi bertaraf etmede azıcık tutumuz olduğu için kendimizi bahtiyar hissediyoruz” diye konuştu.
“ÖZELEŞTİRİ YAPILMALI”
Görmez'e "Dikkat edin o aldatanlar sizi Allah ile aldatmasın" ayetini hatırlatarak yaptığı özeleştiri de soruldu. Diyanet İşleri Başkanı, bu süreçte her müessesenin özeleştiri yapması gerektiğini belirterek, “Diyanet neredeydi diye sormak bu topraklarda yaşayan herkesin hakkıdır. Daha önce de darbeler gördük, acı hatıralarımız var. Bu darbe daha önceki darbelere benzemiyor. Kendisini dini bir cemaat olarak adlandıran bir cemaat önderliğinde gerçekleştiriliyor. Bu dini yapı bizim zekatlarımızı toplayarak, sadakalarımızı çalarak, evlatlarımızın beynini yıkayarak bu noktaya geldi. Dini kullanarak bu noktaya geldi. Vatandaş şunu elbette sormalı; Diyanet bizi bu tehlikeye karşısında neden bilgilendirmedi? Biz özeleştiri yapıyoruz. Bu yapı şiddetten söz etmemişti. Savaşı yererek kardeşlik diyerek daha çok bir yapıyı ayağa kaldırdı. Bu tabloda bütün müesseseler özeleştiri yapmalı. Yapının elebaşı Diyanet'te görev yaptı. Diyanet'in de özeleştiri yapması gerekiyor" dedi.
"DİYANET İTİBAR SUİKASTINA UĞRADI"
FETÖ'nün söylemlerinin camilere sokulmadığını ancak bazı bireysel yanlışlar yapıldığını ifade eden Görmez, "Son 3 yılda yalnız kaldığımızı söyleyebilirim. Son 3 yıldır Diyanet itibar suikastına uğradı. Nifak hareketleriyle mücadele etmek zordur" diye konuştu.
"BU SIFATLARI HAK ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
15 Temmuz sonrası yapılan Olağanüstü Din Şurası'nda alınan kararda "Örgütün elebaşı din alimi olarak kabul edilemez" denilmesine de değinen Görmez, "Malumat sahibi olmakla alim olmak farklı şey" dedi. Görmez, "Bir insanın 40 yıl kendisini topluma farklı tanıtarak ‘bir altın nesil yetiştireceğim’ vaadinde bulunarak beyin yıkayarak, toplumu teslim alarak, toplumun imkanlarıyla alınan silahları topluma yönelten bir insanın bu sıfatları hak etmesi mümkün değil. Onun için Olağanüstü Din Şurası'nda İslam bilginlerinin bu ifadeyi kullanmış olması son derece yerindedir" ifadelerini kullandı.
"3 AÇIĞIMIZ KULLANILDI"
Gelecekte aynı hatalara düşmemek için bir "hasar tespiti" yaptıkları ve oluşturdukları komisyonlarda incelemelerde bulunduklarını belirten Görmez, örgütün toplumdaki 3 açığı kullandığını söyledi. Bu açıkları "eğitim, maneviyat ile güç ve itibar" olarak sıralayan Görmez, şöyle konuştu:
"Ne olduğunu değil, niçin ve nasıl olduğunu düşünmemiz lazım. Nasıl olduğu sorusuyla yöneldiğimiz zaman bu yapı bizim hangi açığımızı kullandı, hangi beklentimizi kullandı. Eğitim açığımızı kullandığını gördük. Paralel bir eğitim oluşturdular. Her görüşten insanın çocuğunu göndermek zorunda olduğu bir oluşum meydana geldi. İkincisi maneviyat açığımız. Diyanet ve ilahiyat iki elini başının arasına almalıdır. Bu açığı doldururken Diyanet ve ilahiyat neredeydi? Bunun üzerinde durmamız gerekiyor. Bu açıklarımızı toplum olarak kapatmamız gerekiyor."
"HARAMI SEVAP YAPTILAR"
Görmez, FETÖ’nün hedeflerine ulaşmak için "haramları da sevap yaptığını" belirtti ve şöyle devam etti:
"Himmet kavramının zaman içerisinde haraca dönüştüğünü gördük. Yapının sürdürülebilir olması için her türlü yola başvuruldu. Hedefe ulaşmak için haramı sevap yaptılar. FETÖ ahlak adı altında ahlaksızlık yaptı. Tedbir kavramında ise her türlü gayriahlakilik mübahlaştırılıyor. Sınav sorularını çalmak bütün nesillerin istikbalini çalmaktır. Milyonlarca insanın hakkına hukukuna girmektir."
"TARİKATLAR DA ÖZELEŞTİRİ YAPMALI"
Görmez, tüm cemaat ve tarikatların FETÖ'yle bir tutulmasının yanlış olduğunu ifade ederek, "15 Temmuz'dan sonra en büyük endişem, bu sürecin fitneye dönüşmesi. Fitne adam öldürmekten beterdir. Bu fitnelerden biri; bu ihanet üzerinden bir takım bütün yapıları aynı kategoriye koymamak lazım. Türkiye'de cemaatlerin büyük bir kısmının geleneği vardır. Tamamını aynı kategoriye sokmak doğru değil" diye konuştu.
Tarikatların da özeleştiri yapması gerektiğini belirten Görmez, şöyle devam etti:
"Aynı hataya düşmemeleri için her birinin özeleştiri yapması gerekir. Bütün cemaatlerden kurtulmak için aynı yol önerildi. Yasaklamak ve devletleştirmek. İkisi de doğru değildir. Doğru olan İslam'ın ana yolundan sapmamaları için şeffaf olmaları, liyakat ve sadakat esaslarına bağlı kalmalarını sağlayacak bir mekanizmanın oluşması. Ve bunlarla beraber kendi iç disiplinlerini kurmalarını sağlamak."
DİYANET’TEKİ FETÖ YAPILANMASI
Diyanet İşleri Başkanlığındaki FETÖ yapılanmasıyla ilgili kılı kırk yararak titiz bir çalışma yaptıklarını ifade eden Mehmet Görmez, “3 bin 600 görevli açığa alındı. Soruşturmalar devam ediyor” dedi.