Birçok bankanın geçen hafta konut kredi faiz oranlarını çeşitli vadelerde aylık yüzde 1'in altına düşürmesine rağmen beklentilerin karşılanmaması piyasalarda ikinci indirimi gündeme getirdi.
Emlak Konut ile GYODER'in Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası ekonominin çarklarının dönmesi ve inşaat sektörünün canlılığını koruması amacıyla başlattığı seferberliğin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bankalara, konut kredilerinde yıllık faiz oranlarını yüzde 9'a doğru çekmeleri çağrısı yapmış, Başbakan Binali Yıldırım da konut kredilerinde faizi düşürmek için çalışmalara başladıklarını duyurmuştu.
Söz konusu çağrılara destek veren bankalar, geçen haftadan başlayarak en düşüğü yüzde 0,80 olmak üzere konut kredisi faiz oranlarını çeşitli vadelerde yüzde 1'in altına çekti.
Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerinden derlenen bilgilere göre, 5 Ağustos 2016 itibarıyla bankacılık sektörünün kullandırdığı toplam konut kredisi tutarı 151 milyar liraya ulaştı. Söz konusu tutarın 123 milyar lirası (yüzde 81,7) 61-120 ay vadeli, 27 milyar lirası (yüzde 18,2) 13-60 ay vadeli ve 176 milyon lirası (yüzde 0,1) 1-12 ay vadeli kullanımdan oluştu.
Kampanyalar öncesi yüzde 1,10'un üzerinde seyreden konut kredi faiz oranları, bankaların geçen hafta yaptığı indirimlerle 0-24 ay vadelerde ortalama yüzde 0,90'a, 25-60 ay vadelerde yüzde 0,96'ya ve 61-120 ay vadelerde de yüzde 0,98'e çekildi.
Piyasalar indirimin devamını bekliyor
Uzmanlar, konut kredi faiz oranlarının yüzde 1'in altına düşmesine karşın konut kredilerinin ağırlıkla 5-10 yıllık vadelerde kullanıldığı göz önüne alındığında yıllık faiz oranlarının hala yüzde 11,5'in üzerinde seyrettiğine dikkati çekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısında belirttiği yüzde 9'a doğru çekilmesi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben'in konut kredilerindeki faiz indirimlerinin bir başlangıç olduğunu, arkasının geleceğini belirtmesi ve konut kredilerinde uzun vadeli kullanımın yaygın olması piyasalarda faizlerin daha da aşağıya çekileceği beklentisi oluşturdu.
Bankacılık analistleri ise konut kredi faizlerinin düşmesinin kar marjları üzerinde baskı oluşturduğuna dikkati çekerek, Türkiye'deki tasarruf açığı nedeniyle mevduatın kısıtlı kaldığını, bankaların mevduat konusunda rekabetçi oran vermekte zorlandığını belirtti.
Bankaların mevduat için rekabet etmesinin maliyetlerini yükselttiğine işaret eden analistler, bunu aşmanın yolunun bankaların kaynak maliyetini rahatlatmaktan geçtiğini ifade etti.
Analistler, "Merkez Bankasının zorunlu karşılıkları düşürmeye başlaması bankaların kaynak maliyetini gözeten bir karardı. Bu yönde yeni adımlar atılabilir. Alternatif olarak, Merkez Bankası, bankalara konut kredileri için ayrı bir fonlama gerçekleştirebilir ya da BDDK'nın uygulamaya alacağı diğer makroihtiyati yöntemlerle konut kredilerindeki maliyet unsuru risk parametreleri, Basel kriterleriyle ters düşmeyecek şekilde bankaları rahatlatıcı şekilde kullanılabilir." görüşünü dile getirdi.