15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından 2000’e yakın yatırımcı ile görüştüklerini hatırlatan Şimşek, “Bu ayın ikinci yarısında Asya - Pasifik’teki insanlar tatilden dönüyor. Bu ayın 22’si ile başlayan hafta belki oraya giderim sonra da eylülün büyük bir kısmını Batı’da yatırımcılarla, finans çevreleriyle bir araya gelerek Türkiye’ye olan fon akışını, yatırımları sürdürme çabasına gireceğiz” diye konuştu.
Tasarruflar artmalı
CNN Türk televizyonunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, kredi derecelendirme kuruluşlarına Türkiye’nin temellerinin güçlü olduğunu anlattıklarını belirterek, bu süreçte ülkenin kredi notunun düşürülmesini beklemediğini ve bunun büyük bir haksızlık olacağını vurguladı.
Şimşek, yüzde 4.5’lik büyüme hedefinin sorulması üzerine büyümede aşağı doğru risklerin arttığına dikkati çekerek, “Biz yüzde 4.5’lik büyümeyi tahmin ederken küresel ve yerel anlamda çok farklı bir ortam vardı” dedi.
Şimşek, Türkiye’de tasarrufların artması gerektiğinin altını çizerek, “Türkiye’nin en temel makro sorunu düşük tasarruf sorunudur. O nedenle iniş çıkışlar yaşanıyor. Tutum ekonomisine geçelim, daha çok tasarruf yapılsın, daha çok yatırım yapılsın ve ülkemiz zenginleşsin. Modelimiz bu” diye konuştu.
Şimşek, bankacılık sektöründe temellerin sağlam olduğunu dile getirerek, tasarruf oranlarının düşük olması ve kaynakta bir miktar dışa bağımlılığın sorun olduğunu kaydetti. Şimşek, Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) otomatik katılımdan elde edilecek gelirin bir kısmının mevduat olarak bankalarda tutulabileceğini, bunun da yatırıma gidecek parayı artıracağını ve sistemi biraz rahatlatacağını söyledi.
Şimşek, “Türkiye’nin yüzü yüzyıllardır Batı’ya dönüktür. Vatandaşlarımız en ileri demokratik standartlara layıktır. Bizi yalnızlaştırma, içe döndürme, sadece yakın coğrafyayla sıkıştırma, Batı’dan koparma çabası darbe girişiminin parçasıdır. Türkiye bu tuzağa düşmeyecek” dedi.