İçinde bulunduğumuz dönem itibarıyla ilan edilmiş olan ekonomik seferberlik kapsamında Emlak GYO ve sonrasında GYODER ile devam eden sınırlı bir süreyi kapsayan satış kampanyaları konut sektörüne olumlu anlamda katkı sağladı. Şimdi bankaların da faiz oranlarını indirmesi bu birlik beraberlik içindeki hareketi tamamlayıcı parça olmuştur.
Geçtiğimiz 4 yıl için konut satış istatistiklerine baktığımızda konut kredisi faiz oranlarının en düşük olduğu 2013 yılı ortalarına kadar satılan konutların %43’ü kredili satışa konu olmuştur. Faiz oranlarının görece yüksek seyrettiği 2016 yılı başından itibaren ise ilk 6 ayda konut satışlarının %32’si ipotekli satış şeklinde gerçekleşmiştir. Faiz oranlarının düşmesi ile birlikte yılın ikinci yarısında ipotekli satışların artacağı ve toplam satışlar içindeki oranını 5 puan artırabileceğini düşünüyorum.
2015 Ağustos’unda aylık %1 ve üzerine çıkmaya başlayan konut kredileri tam bir yılın sonunda tekrar %1 bandının altına gelmiş oldu. Bir yıldır yükselme trendinde olan faiz oranlarının düşme eğilimine girmesi ile birlikte alım için bekleyen talebi canlandırabileceğini, refinansmanları konuşabilmek için ise biraz daha faiz oranlarının düşmesini bekleyeceğimizi düşünüyorum. Düşme trendinin de yıl sonuna kadar kademeli olarak devam edilebileceği kanısındayım.
Genelde konut piyasası için Haziran’dan okullar açılıncaya kadar Eylül ortasına kadar olan süre düşük sezon olarak nitelendirilebilir. Bu nedenle Ekim ayı birlikte gayrimenkul piyasalarındaki hareketin artacağını öngörmek mümkün… 2016 ilk yarısında da 2015’deki satış adetlerinden çok farklı bir tablo ile karşılaşmadık. Temmuz’dan Ekim’e kadar satış adetlerinin düşük seyretmesi son derece olağan olacaktır. Nitekim gerek tatil sezonu, gerek resmi tatiller konut satış adetlerini etkileyen iki önemli konudur. Yıl sonunu konut sektörünün bu birlik beraberlik içinde yine güzel bir tablo ile kapatacağını öngörüyorum.