Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki hain terör saldırısının ardından büyük bir temizlik operasyonu başladı. Kamuda ve özel sektörde aklını ve parasını milli güvenliği tehdit eden bu örgüte kullandıranlar ayıklanıyor.
Şartlar belli: Örgüte destek vermek ama daha da önemlisi irtibatı, mensubiyeti veya iltisakı olmak...
Şu ana kadar iş dünyasından yüzlerce isim gözaltına alındı, sorgulandı, hatta tutuklandı.
Emniyet'te KOM ve TEM ekipleri, Adliye'de cumhuriyet savcılıkları olağanüstü bir çaba gösteriyor. Ama bazı kesimler -ki bunları yayanların FETÖ elemanları olduğuna eminim- temizlik operasyonlarını sulandırmak için ellerinden geleni yapıyor. Geçen gün işdünyasındaki operasyonların ekonomide özellikle de bankacılık sektöründe risk yaratacağı algısının yayılmak istendiği kulağıma geldi.
Terör örgütünün amacı açık... Bu algı operasyonuyla piyasaya 'korku' salmak istiyor. Aklı sıra 'Gözaltı kararlarını tekrar düşünün' diyor. Üstü kapalı olarak 'Ekonomi bozulur' havası yaratmaya çalışıyor.
Ama bu plan tut-ma-ya-cak.
Merak edip araştırdım.
Türkiye'nin dört bir yanında gözaltına alınan veya tutuklanan işadamlarının bankacılık sektöründeki riski ne kadar?
İlgili kurumlara sordum, bir çalışma elime geçti.
FETÖ'den gözaltına alınan işadamlarının 23 bankadaki kredileri ve bunların tutuklanması durumunda ne kadarlık bir risk yaratacaklarına bakılmış. Hesaplamalara göre, oran yüzde 0.019 civarında. Bankacılık sektörünün kredi hacmine bakarsanız 1 trilyon 594 milyon TL.
Yani çok cüzi bir rakamdan bahsediyoruz.
Dolayısıyla operasyonları bulandırmak için etrafta dolaşan "psikolojik harekat TİM'ine"dikkat!!!
Sabah-Dilek Güngör