15 Temmuz gecesi Türkiye'nin kâbus yaşamasına yol açan FETÖ darbe girişiminin elebaşılarından biri de AK Partili Şaban Dişli'nin kardeşi Tümgeneral Mehmet Dişli'ydi. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, o gece Mehmet Dişli'nin kendisini arayan siyasileri nasıl yanılttığını yazdı.
İşte Selvi'nin o yazısı:
15 Temmuz gecesi en çok aranan, telefonu en çok meşgul olan, telefonu en çok çalan isimlerden biri, darbenin kilit isimlerinden Mehmet Dişli'ydi.
Adam darbe yapıyor, elbette ki meşgul olacak diyebilirsiniz. Hatta Genelkurmay Başkanı’na darbenin başına geçmesi teklifini götüren, kabul etmeyince Hulusi Akar’ın derdest edilmesi talimatını veren adam meşgul olmayacak da ben mi meşgul olacağım derseniz de itiraz etmem.
Ancak o gece Mehmet Dişli’nin telefonlarını sadece darbeciler aramamış. Hatta darbeciler kadar arayan AK Partililer de var. AK Partililer arayıp, darbenin gidişatı hakkında bilgi almamışlar elbette ki. Arayıp darbeye destek verenini de duymadım.
KÜÇÜK KALKIŞMA OLDU BASTIRILDI
İstanbul’da askeri hareketlilik başlayınca... Tanklar Boğaziçi Köprüsü’nü tutmaya, şehrin üzerinde savaş uçakları uçmaya başlayınca... Ses hızını aşan F-16’lar başkent semalarında görününce... Bu hareketliliğin nedenini öğrenmek isteyen AK Partililer telefonlara sarılıyor. “Asker tanıdığı olan var mı?” diye birbirlerine soruyorlar. AK Partililerin aklına gelen ilk isimlerden biri Genelkurmay Strateji ve Dönüşüm Daire Başkanı Tümg. Mehmet Dişli oluyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin kardeşi olması, uzun süre karargâhta görev yapması nedeniyle Mehmet Dişli, AK Parti çevrelerinde tanınan bir isim. “Mehmet abiye soralım” diye Mehmet Dişli’nin telefonlarını çevirenler heyecanla soruyor; “Abi ne oluyor?” Mehmet Dişli o gece kendisini arayan telefonların hepsine cevap veriyor. Arayanların kimi, “Ne oluyor?” diye soruyor. Kimi askeri hareketliliğin nedenini merak ediyor. “Darbe mi oluyor?” diyeni de çıkıyor. Mehmet Dişli soğukkanlı bir şekilde, “Küçük bir kalkışma oldu ama bastırıldı” karşılığını veriyor. Dişli’nin telefonlarını açıp, güven veren bir sesle kalkışmanın bastırıldığı haberini vermesi AK Partilileri rahatlatıyor. Daha darbenin ilk saatlerinde birbirlerine, “Rahat olun. Askeriyeden öğrendik. Küçük bir kalkışma olmuş ama bastırılmış” haberini veriyorlar. Bu arada arananlardan birisi de bendim. Ancak zaman ilerliyor, işler hiç de ‘Mehmet abi’nin dediği gibi gelişmiyor. Meclis bombalanmaya başlayınca, bastırılmış bir kalkışma değil, tam aksine kanlı bir darbe gerçeği ile karşı karşıya olunduğu anlaşılıyor.
General Dişli’yi arama işi sabaha kadar sürüyor. Bir saatten sonra Genelkurmay Başkanı’nın yerini öğrenmek için arıyorlar. Dişli ilk başlarda, Genelkurmay Başkanı Akar’ın güvenli bir yerde olduğu cevabını veriyor. Ta ki sabah 07.30’a kadar. Mehmet Dişli sabah 07.30’da kendisini arayan Başbakanlık görevlisine, Genelkurmay Başkanı Akar’ın Akıncı Üssü’nde tutulduğu bilgisini veriyor. Tabii bu arada başka kaynaklardan Genelkurmay Başkanı’nın yeri tespit edilmiş. Bu durumda Mehmet Dişli’den teyit alınmış oluyor. AK Partililer, 15 Temmuz gecesi Mehmet Dişli’yi arayıp darbeyi sorar da kardeşi Şaban Dişli aramaz mı? AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olan Şaban Dişli’nin de o gece kardeşini aradığı söyleniyor. Şaban Dişli’ye sordum, “Doğru, aradım” dedi. “Aradım ama konuşamadım. O gece çok aradım. Ben de eşi de aradık. Eşi, başımızdan uçaklar uçuyor ne oluyor diye aradı. Gece 01.00’de haberimiz oldu. Endişeliydik. O yüzden aradım ama ulaşamadım. Sabah 08.30’da helikopter Çankaya’ya inince konuşabildik.”
Mehmet Dişli bu darbenin kilit isimlerinden biri olarak görünüyor. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, kendisine darbenin başına geçmesini teklif eden kişi olarak onun ismini verdi. Darbeden önce Genelkurmay Başkanı’na, “Başımıza geç, Kenan Evren ol diyeceğim” diyen kişi Dişli’ydi. Hulusi Akar derdest edildikten sonra Genelkurmay’dan helikopterle Akıncı Üssü’ne götürülürken yanında sadece o vardı. Hulusi Akar kurtarıldıktan sonra helikopterle Çankaya Köşkü’ne gelirken yanındaki kişi yine Mehmet Dişli’ydi.
DOLAR DOLU BOND ÇANTA DA ONUNDU
Genelkurmay karargâhında yapılan aramada, içinde yüksek miktarda dolar ve bir de SIG Sauer marka tabanca çıkan Bond çantanın sahibi de yine oydu.
15 Temmuz’da çok kanlı bir darbe girişimi yaşandı. Darbeler çok ciddi işlerdir ama her ciddi iş aynı zamanda kendi mizahını üretir. Darbeyi darbeciye sormak gibi. Ancak burada bir fark var. O gece yaşananlar mizah değil, gerçekti.