Avrupa bankacılık sektörü, küresel ekonominin zayıflaması, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliğinden (AB) ayrılma (Brexit) kararı ve Avrupa Bankacılık Otoritesinin (EBA) son stres testini açıklamasının ardından yaşanan dalgalanma nedeniyle zor günler geçiriyor.
Avrupa bankalarının sahip olduğu "düşük karlılık" oranı da Avrupa bankacılık sektörünün en önemli sorunlarından olarak ön plana çıktı.
AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan ING Avro Bölgesi Başekonomisti Peter Vanden Houte, Avrupa bankacılık sektörü için büyük problemin karlılık durumu olduğunu belirterek, Avrupa bankalarının 2010 yılından bu yana ortalama özsermaye getirisinin yüzde 4'le çok düşük seviyede olduğunu ifade etti.
Ancak bazı faiz oranlarının negatif olması ve yatırım eğrisinin yatay olmasıyla faiz gelirlerinin baskı altında olmaya devam ettiğini dile getiren Houte, "Bir de, üstüne üstlük düzenleyiciler, ilk etapta karlılığa zarar verecek daha yüksek sermaye gereksinimlerini talep ediyor." yorumunu yaptı.
"Avrupa bankaları kar açısından zayıf"
DekaBank Başekonomisti Ulrich Kater ise Avrupa bankalarının sermaye ve likidite açısından sağlıklı olduğunu ve son stres testinin de bunu ortaya koyduğunu söyledi.
Avrupa bankalarının karlılık açısından zayıf olduğuna vurgu yapan Kater, şunları kaydetti:
"Avrupa bankaları kar açısından zayıf ve bu yüzden de yeni iş ortamına, yani sıfır ya da negatif faiz oranlarına ve yeni düzenlemelere yönelik iş modelleri uyarlamak zorunda. Bu, bankacılık sektörünün yapısını büyük ölçüde değiştirecektir."