Yazdır

Olağanüstü Din Şurası'nda FETÖ'ye sert tepki

Tarih: 04 Ağustos 2016 - 17:29

Din Şurası Olağanüstü Toplantısı’nın sonuç bildirgesini açıklayan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “FETÖ/PDY hareketi sahte bir mehdi hareketidir" dedi.

Din Şurası Olağanüstü Toplantısı, eski Diyanet İşleri Başkanları, eski Din İşleri Yüksek Kurulu başkanları ile üyeleri, ilahiyat fakültelerinden dekanlar ve öğretim üyeleri, Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü başta olmak üzere çeşitli kamu kurum ve kuruluşlardan üye ve temsilcilerin katılımıyla Bilkent Otel'de gerçekleştirildi.

Görmez, "15 Temmuz Darbe Girişimi ve Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektifi" gündemiyle gerçekleştirilen ve iki gün süren Şura'da alınan kararları açıklamadan önce yaptığı açıklamada, hain ve kanlı darbe girişimi karşısındaki cesur, alicenap tutumuyla tüm dünyaya örnek olan, vatanına, milletine, milli iradeye ve hukuk düzenine sahip çıkan Türk milletinin, nesiller boyu şükran ve minnetle anılacağını söyledi.

Halk iradesine dayanan meşru bir yönetimi, din kisvesi altında örgütlenip silah zoruyla devirmeye teşebbüs etmenin, milli iradeyi hiçe saymanın bir hak gaspı olduğunu vurgulayan Görmez, bunun dinen meşru görülemeyeceğini bildirdi. Görmez, "Bu girişimi şiddet ve nefretle telin ediyoruz." dedi.

Şura'nın sonuç bildirgesini de açıklayan Görmez, "FETÖ/PDY dini bir yapı olarak nitelendirilemez." diye konuştu. Görmez, FETÖ/PDY'nin, gizli ve karanlık emellerine ulaşmak için her türlü yolu mübah gören, dini ve dini duyguları istismar eden, milletin zekatını, sadakasını, kurbanını çalan, evladını elinden alan, dinin temel değerlerini ve kavramlarını tahrif ve tahrip eden, gayri İslami ve gayri ahlaki tutum ve davranışlarla fitne, fesat, yalan ve desiselerle kendine insan ve imkan devşiren, devletin tüm organlarına sızarak, milletin geleceğini ipotek altına almaya çalışan ve son darbe girişimiyle millet tarafından suçüstü yakalanan bir örgüt olduğunu kaydetti.

"Bu örgütün elebaşı 'din alimi' ya da 'hocaefendi' olarak kabul edilemez. FETÖ/PDY’nin liderine atfedilen sıfatlar İslam ile bağdaştırılamaz." diyen Görmez, İslam’a göre Hz. Peygamber’den başka, masum ve tartışılmaz bir otorite ve rehber kabul edilemeyeceğini ifade etti.

Görmez, hiç kimse ve hiçbir yapının, kendisini dinin mutlak temsilcisi olarak göremeyeceğini ve insanları kendisine kayıtsız şartsız itaat ve bağlılığa çağıramayacağını vurgulayarak, şöyle konuştu: "İslam’da mutlak itaat ve bağlılık, çerçevesi Kur’an ve sünnet tarafından belirlenen ilkeler için söz konusu olduğundan İslam’a göre hiçbir kişinin kendisini yanılmaz bir otorite ve rehber olarak kabul etmesinin veya bağlıları tarafından böyle görülmesinin bir geçerliliği yoktur. Bu, Allah’ın kitabına ve Hz. Peygamber'in sünnetine açıkça aykırıdır. Bu çerçevede bir kişinin, özel, seçilmiş ve yanılmaz olduğu, beyan ve öğretilerinin kutsiyet arz ettiği iddiası dinen kabul edilemez. FETÖ/PDY açık bir din istismarı hareketidir.

İslam’da davet, Allah’a ve Hz. Peygamber’in yoluna yapılır. Allah adı kullanılarak çeşitli kişilere, yapılara ve hiziplere yönelik davet, insanları din ve Allah diyerek aldatmaktır ve dine yapılmış en büyük haksızlıktır. Hiç kimse aklını, iradesini ve kişiliğini başka birine teslim edemez. Din adına, Allah adına insanların manevi duygularını istismar ederek kurulan yapıların İslam’dan onay alması mümkün değildir."

FETÖ/PDY'nin din kisvesi altında bir güç ve çıkar hareketi olduğunu belirten Görmez, dini görünümlü eğitim faaliyetlerini bir güç ve çıkar ağına dönüştürerek dünyevi, siyasi ve ekonomik bir yapı oluşturmanın, böylece her türlü gizli ve kirli ilişkilerini perdelemenin, İslam’ın temel ilkeleri ile hiçbir şekilde bağdaşmayacağını kaydetti. Görmez, öte yandan din üzerinden menfaat elde etmenin ve nüfuz oluşturmanın da herhangi bir dini temeli olmadığını dile getirdi.

"FETÖ/PDY hareketi sahte bir mehdi hareketidir." diyen Görmez, tarih boyuncu toplumun güvenliğini tehdit eden mehdici-mesihçi ve hurufi-batıni karakter arz eden pek çok fitne ve fesat hareketi ortaya çıktığını söyledi. Görmez, sır, gizem, adanmışlık, karizmatik kişilik gösterisi, takiyyecilik/çift şahsiyetliliğin, bu hareketlerin en bariz özelliği olduğunu ifade ederek, modern zamanlarda ise bu tür hareketlerin, uluslararası siyasal mühendisliklerin güdümünde İslam toplumlarının parçalanması ve sömürülmesinin birer aracı olarak kullanıldığını belirtti.

"Bilgi kaynakları şaibeli"

Görmez, FETÖ'nün dini bilgi kaynaklarının şaibeli olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Bu yapının sözde dini söylemlerinde, İslam’ın temel bilgi kaynaklarından çok, rüyalar, gizemli hikayeler revaç bulmuş, bunlar aracılığıyla masum kitleler aldatılıp efsunlanmış, hastalıklı bir zihniyet oluşturulmuştur. Bu amaçla özellikle medya kullanılarak sohbet, vaaz ve konferanslar yoluyla dinin tahrifine tevessül edilmiştir. Bu vaaz ve sohbetlere Hz. Peygamber'in katıldığı iddia edilmiş, mensuplarına verilen emir ve talimatlar rüya yoluyla Peygambere dayandırılmaya çalışılmıştır. Bu şekilde insanları kandırarak kendi otoritesini tahkim etmeyi bir yöntem olarak kabul eden bir yapının dinden cevaz alması mümkün değildir.

FETÖ/PDY, İslam ümmetinin vahdetini parçalayan bir tefrika hareketidir. İslam toplumunda farklı mezhep, meşrep ve düşünce ekolleri ahenkli bir şekilde bir araya gelmiş ve büyük bir zenginlik oluşmuştur. Ancak İslam’da Müslümanların birliği esas olduğundan vahdeti parçalayacak her türlü tefrika ve gruplaşma yasaklanmıştır. Hakikati kendi tekeline alarak kendisinin dışında herkesi dışlayan bir yapı İslam geleneği ile bağdaşmaz. Dolayısıyla İslam ümmetini parçalamayı esas alan hiçbir yapı, düşünce ve hareket masum kabul edilemez.

FETÖ/PDY, içinde ahlak barındırmayan bir sır hareketidir. Din alanında gizli faaliyet gösteren, denetime kapalı olan ve özellikle mali kaynakları şeffaf olmayan yapı ve organizasyonların, her türlü şaibe ve karanlık ilişkiyi içinde barındıracağı muhakkaktır. Bu noktada kendince dini argümanlar üreterek meşruiyet sağlamaya çalışan bir hareketin takip ettiği siyaset ve stratejinin hiçbir sağlam ve sahih temeli yoktur. Dolayısıyla bu yapı insanların dini duygularını istismar ederek kendi amaçları doğrultusunda kullanmıştır."

Hareketin gayri ahlaki bir hareket olduğunu da belirten Görmez, kendi mensuplarını kadrolara yerleştirip devleti ele geçirmek amacıyla başta soru hırsızlığı olmak üzere her türlü yolsuzluğu ve hukuksuzluğu yapmanın, kul ve kamu hakkına tecavüz etmek olduğunu kaydetti.

Görmez, böyle bir yöntemi, örgütlenmesinin temel aracı yapmış olan bir yapının İslami kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, "Buna önderlik eden, yol veren ya da göz yuman insanların vicdandan, ahlaktan ve dinden nasipleri yoktur." dedi.

Allah için yapılması gereken ibadetlerin, farklı amaçlar için istismar edilemeyeceğini belirten Görmez, zekat ve kurban parasıyla televizyon kurmanın, medya çalışmaları yapmanın, lobi faaliyeti yürütmenin, bu paraları değişik ülkelerde seçim kampanyalarına aktarmanın da asla meşru görülemeyeceğini bildirdi.

Avrasya İslam Şurası düzenlenecek

"FETÖ/PDY dinler arası diyalog adına din mühendisliği yapan ve kelime-i tevhidi parçalayan bir harekettir" diyen Görmez, doğru bilgilendirmeler için Avrasya İslam Şurası düzenleneceğini açıkladı. Görmez, örgütün, başta Türkiye olmak üzere dünyanın pek çok yerinde özellikle Asya ve Afrika’da açtıkları okullar marifetiyle içi boş bir İslam söyleminin öncüsü olduğunu, bu bölgelerde yaşayan Müslümanların umut ve enerjilerini heder etttiğini anlattı.

Örgütün "eğitim gönüllüleri" adı altında Orta Asya, Balkanlar, Afrika ve Uzak Doğu'da gerçekleştirdiği tahrifat ve tahribat ile bu ülkelerde dini ve dini değerleri kullanarak kurdukları hegemonyanın tespit edileceğini açıklayan Görmez, bu tespitlerin Kasım ayında toplanacak Avrasya İslam Şurası'na katılacak ülkelerin din işleri bakanları ile diyanet işleri başkanlarıyla paylaşılacağını söyledi.

Görmez, FETÖ'nün dine verdiği zararların tespiti için komisyonlar kurulacağını da dile getirerek, diyanet ve ilahiyat camiasının FETÖ ve benzer yapıların dini istismar faaliyetlerini irdeleyen ilmi çalışmalar yapmalarının aciliyet gerektirdiğini aktardı.

Bu tür dini yapıların toplumu bir kez daha aldatmasına fırsat vermemek için, din eğitim ve öğretim politikalarının yeniden değerlendirilmesi ve bu çerçevede her seviyede din eğitimi ve öğretiminin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret eden Görmez, benzer yapıların oluşmaması ve benzer hataların tekrarlanmaması için sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışmalar yapılacağını kaydetti.

Görmez, Cumhuriyet tarihi boyunca din-devlet-toplum arasında yaşanan sosyo-politik gerilim süreçlerinde Türkiye'ye özgü bir kurumsallaşmanın yeterli düzeyde ve eş zamanlı olarak gerçekleştirilememesi nedeniyle ortaya çıkan boşlukta türeyen din eksenli yapıların, zaman zaman toplumun dini hayatını zaafa uğratacak boyutlara ulaştığını belirterek, bu durumun, Türkiye'de din-devlet-toplum ilişkilerinin gerekli yasal zeminin inşası da dahil olmak üzere yeniden ele alınmasını zorunlu kıldığını ifade etti. Görmez, maruz kaldıkları manevi zararları önlemek için vatandaşlara, özellikle gençlere yönelik çalışmalar yapılacağını dile getirdi.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/olaganustu-din-surasinda-fetoye-sert-tepki/1108110