İstanbul ve çevresinde hayata geçirilen Üçüncü Köprü, havalimanı, otoyol gibi mega projeler, gayrimenkul sektörü için de güçlü sinyaller veriyor. İstanbul gayrimenkul piyasasında üretimin 30 yılı aşkın bir süredir şehrin büyümesi ile birlikte devam ettiğini vurgulayan Omurga Portföy Genel Müdürü Oğuz Kösebay, “Üretilen bu stoğun sağlıklı bir şekilde devamı, gayrimenkul piyasasının derinliğinin ve işlem hacminin artması gayrimenkul yatırım fonları ile mümkün olabilir. Bu şekilde organize bir gayrimenkul piyasası, İstanbul’un her dönemde yatırım yapılabilir bir şehir olmasını sağlayacaktır” diye konuştu.
ULI’nin Yoğunluk Raporu’na değinerek mega projeler olarak lanse edilen altyapı projelerinin orta ve uzun vadeli şehir planları ile uyumlu olarak hayata geçirildiklerinde başarılı olduklarını aktaran Kösebay, eksik planlama ile devam eden gelişimin İstanbul’un coğrafik özellikleri ve ekonomik dinamizmi ile bugüne kadar devam edildiğini belirtti. Kösebay, “Sosyo ekonomik olarak sağlıklı bir gelişim için geniş çaplı kamu, özel sektör ve toplum uzlaşması ile en azından orta vadeli bir planlama yapılmasının zorunluluğu ortadadır. İstanbul’un sürdürülebilir şekilde yatırım yapılabilir bir şehir olması ve yatırımcı ilgisinin devamı için de yapılacak plan çerçevesinde kontrollü bir büyümeye ihtiyaç vardır. Bu şekilde gayrimenkul sektörü de İstanbul’da büyümeye ve şehre hizmet etmeye devam edebilir” dedi.
İşlem hacmi GYF’ler ile artacak
İstanbul gayrimenkul piyasasında 30 yılı aşkın süredir üretilen stoğun devamının gayrimenkul yatırım fonları ile mümkün olabieceğini dile getiren Kösebay, “Organize bir gayrimenkul piyasası, İstanbul’un her dönemde yatırım yapılabilir bir şehir olmasını sağlayacaktır. GYF’lerin portföy yatırımı olması, sektörel ve coğrafik risklerin dağıtılması açısından da önem kazanmaktadır. Türkiye ve İstanbul gayrimenkul piyasası ortalama 5 yılda bir çıkışların ve inişlerin yaşandığı bir piyasadır. Dolayısıyla yatırımcıların GYF’ler ile portföye yatırım yapmaları dönemsel, bölgesel ve sektörel riskleri de optimum bir şekilde yönetilmesini sağlamaktadır” dedi.
Yatırımcıları kaybetmemeliyiz
Kösebay, hızla büyüyen şehirlerin, büyüme kontrol altına alınmadığı durumlarda bir süre sonra küçülmeye başladığı ve sonrasında tekrar büyüme imkanını yakalamak için çok daha fazla zaman ve maliyete katlanmak zorunda kalındığını belirtti. İstanbul’un yatırımcılarını kaybetmemesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan Kösebay, sözlerine şöyle devam etti: “Hedeflenen faydanın sadece gayrimenkul sektörü açısından değil, tüm alanlarda sürdürülebilir olması için projelere bir bütün olarak bakılması ve orta uzun vadeli planlanan gelişmeyi dikkate alması önemlidir. Projelerin faydalarının sürdürülemediği, kısa vadeli olduğu durumlarda bu sefer olumsuz etkilerin öne çıkma riski ile karşı karşıya kalınıyor.”