Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben de, küresel piyasalarla bütünleşik bir finansal sektörün varlığının, ekonomik kalkınma için kritik öneme sahip olduğunu, 2009 yılında başlatılan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) Projesi’nin, bu konuya özel bir öncelik veren 10. Kalkınma Planı ile daha da ivme kazandığını söyledi.
Akben, yatırım ortamının iyileştirilmesi, finans ürünleri üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve varlık barışı yoluyla yurt dışındaki varlıklarını Türkiye’ye getirecek kişilere kolaylıklar sağlanması gibi politikaların İstanbul’un uluslararası finans merkezi haline gelmesi sürecine önemli katkı sağlayacağını dile getirerek, uluslararası konjonktürün de gelecek dönemde İFM için yeni fırsatlar sunabileceğini bildirdi.
Akben, İngiltere’deki referandumun AB’den çıkma yönünde sonuçlanmış olmasının gerek İngiltere ve AB açısından belirsizlikleri artırması gerekse de Londra’nın cazibesini azaltması nedeniyle İstanbul açısından yeni fırsatları gündeme getirebileceğini, Körfez sermayesi ve bazı şirketlerin merkezlerinin İstanbul’a yönelmesinin mümkün olabileceğini söyledi.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş da hükümetin İstanbul’u bir finans merkezi yapma konusunda son yıllarda önemli adımlar attığını belirterek, finans merkezlerinin genellikle “bankacılık”, “sermaye piyasaları” ve “sigortacılık” sacayakları üzerinde geliştiğini, söz konusu sektörlerin birbirinin rakibi değil, tamamlayıcısı olduğunu söyledi.