Hükümet bayram tatiline girilirken, ekonomide bir çok tedbirin yer aldığı, "bayram müjdeleri" açıkladı.
Bir süredir Ankara’da ekonomi yönetimine ilişkin “ne yapıldığı bilinmiyor” gibi bir hava esiyor. İşte tam da böyle bir dönemde açıklanan tedbirlerin amacının ne olduğu tam olarak anlaşılamadı.
Amacı tam olarak çözemesem de, yapılanlara baktığımda genel amacı, “bir süredir sıkıntıya giren kaynak sorununu, arkadan dolaşarak da olsa, çözme ve bu yolla büyüme oranlarını artırma” olarak söyleyebilirim. Bununla birlikte paketin içinde yer alan popülist kararların amacını ise belki de dış politikadan sonra içeride de bir yumuşama isteği olarak belirtebiliriz.
Binali Yıldırım’ın Başbakanlığındaki yeni hükümetin kalıcı bir gündeminin ekonomide büyüme oranlarının düşmesi, büyümenin yeniden canlandırılması ve bunun için, bilindik yöntem olan başta altyapı yatırımları olmak üzere, toplam yatırımları artırmak olduğunu biliyoruz. Konuştuğumuz ekonomiyle ilgili hükümet yetkilileri de, büyümenin yüzde 3’lere düştüğünü belirtip, yeniden canlanmanın önemine sürekli dikkat çekiyorlar.
İşte varlık barışı olarak adlandırdığımız, yurtdışından gelen paraya hiç hesap sormadan, sadece bankada hesap açılarak legalleştirilmesini sağlayan yasanın bence en önemli nedeni büyüme için yeni kaynak arayışı. Elbette bu kapsamda “adresi belli bir düzenleme” olabileceğini de hesaba katmamız gerekiyor.
Yıllardır yurtdışında tutulan kaynağı belirsiz paraların içeri gelip tasarrufa ve yatırıma dönüşecek kaynakları artırması bekleniyor ama böyle bir iklimde, zaten sürekli af çıkan bir ülkeye, neden şimdi yüklü miktarda para gelsin, pek anlamadım. Önceden belli bir plan varsa, onu da yakında göreceğiz...
Bununla birlikte esnaf borçlarına af gelirken, Maliye Bakanı Naci Ağbal, daha yeni çıkarılan vergi affından yararlanıp da taksitlerini ödemediği için artık yararlanamayanlara da yeniden af geleceğini duyurdu. Daha geçen ay “kesin vergi affı yok” denilirken, bu düzenlemenin adı yine “yeni bir af” olacak.
SAKINCALAR
Yine 2B arazileri için ek başvuru imkanı getiriliyor. Tüm bunlar kaynakları artırmak için yapılan düzenlemeler ve bir ay içinde fikir değiştiriliyorsa, bence mali dengenin korunması konusunda ciddi endişeler olduğunu da gösteriyor. Daha doğrusu büyümeyi artırmak için ciddi kaynak sıkıntısı olduğunun işareti.
Yatırımları artırmak ve üretimi büyütmek amaçlanırken; damga vergisinde yapılan düzenleme, yatırım teşvikinde süre kısıtının kalkması, proje bazlı hızlı destek kararı, yabancıya turkuaz kart, yerli makine alımında faizsiz kredi, tarıma yılda 2 kez destek, bu amaca dönük tedbirler.
Bunlar yapılırken kredi faizlerinin düşmesi de amaçlanıyor. Ancak bu tedbirlerin yetmeyeceği, bankaların kredi faizlerinin düşüşü için, karşılık kararı başta olmak üzere yeni maliyet düşürücü tedbirler beklediğini de söylemeliyiz.
Bu müjdelerin geniş kesimleri mutlu etmek, iç barıştaki sıkıntıları azaltmak ve belki de Suriyelilere vatandaşlık hakkı gibi, yeni içbarışı bozabilecek kararların etkisini azaltma amacı taşıdığı da söylenebilir.
Burada unutulan veya bilerek gözardı edilen önemli unsur ise varlık barışı, vergi affı gibi tedbirlerin sistemi daha da bozduğu ve belki dışarıdaki dosyalarla birleştirilip Türkiye’nin önüne kara para soruşturmaları olarak çıkma tehlikesi.
Bu tehlike gerçekleşmese bile; tedbirlerin bir bütünlük taşımadığını, günü kurtarma tedbirleri olarak algılandığını, hem de “vergisini düzenli ödeyenleri cezalandırmaya devam” adaletsizliği içerdiğini de söylemek gerek.