Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak için zirvenin yapılacağı Polonya'nın başkenti Varşova'ya hareketinden önce havalimanında yaptığı açıklamada, "Geçtiğimiz haftalarda önce İstanbul'da, ardından Irak ve Suudi Arabistan'da yaşanan terör saldırılarında gördüğümüz gibi, uluslararası güvenlik giderek daha kırılgan bir hal alıyor. Bu durum sadece Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki birkaç ülkeyi etkileyen lokal bir sorun değildir. Bilakis tüm ülkeleri, tüm bölgeleri etkisi altına alan, küresel boyutu olan bir meseledir. Nitekim Fransa, Belçika, Tunus, Mısır ve Amerika Birleşik Devletleri'nde meydana gelen terör eylemleri nerede olursa olsun, ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir ülkenin bu sürecin dışında olmadığını ortaya koymuştur." ifadelerini kullandı.
"NATO'NUN ÇOK DAHA FAZLA ÇABA GÖSTERMESİNİ BEKLİYORUZ"
Bugün klasik tehditler yanında DAEŞ, El Kaide, PYD, PKK, YPG gibi terör örgütlerinin sebep olduğu yeni güvenlik sınamalarıyla karşı karşıya bulunulduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Mülteci krizi ve göç hareketleri bütün dünyayı etkiliyor. Siber saldırıların, salgın hastalıkların, bölgesel istikrarsızlıkların, bölgesel istikrarsızlıkların coğrafi olarak yalıtılmış ülkelere bile yansımaları oluyor. Güvenlik tehdidi kavramının mahiyeti çok ciddi bir değişim yaşıyor. Bu süreçte NATO'nun daha aktif olması, bu yeni tehditler karşısında kendini de güncellemesi gerekiyor. Küresel istikrar ve güç dengesinin devamı için, ittifakın dayanışmasını sürdürmesi, caydırıcılığını da tahkim etmesi şarttır. NATO'nun Türkiye'nin güvenliğini olumsuz etkileyen gelişmeler karşısında çok daha fazla çaba göstermesini bekliyoruz."
Bir gazetecinin, "G20 öncesi Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir araya gelebileceğinizi ifade etmiştiniz. Buna ilişkin tarihte bir netleşme var mı?" şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, şu anda netleşen bir tarih olmadığını belirterek, "Dışişleri Bakanlarımız karşılıklı olarak süreci takip ediyorlar. Fakat bu ay sonu, ağustos gibi planlanması gündemde. Netleştikten sonra zaten bu duyurulacaktır." şeklinde konuştu.
"TARİHİ, ASIRLARA DAYALI BİR ÜLKENİN SİLİNMESİNE GÖZ YUMMAK MÜMKÜN DEĞİL"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "NATO Zirvesinden Suriye ile ilgili ve DAEŞ ile mücadele konusunda özel bir beklentiniz var mı? İkili görüşmelerinizde bu konuyu gündeme getirmeyi planlıyor musunuz?" sorusu üzerine de "Şüphesiz ki Türkiye'nin sınır itibarıyla gerek Suriye, gerek Irak ile ilişkili olarak bu malum terör örgütleriyle olan tehdit baskısı devam ediyor." dedi.
Zirvede gerek Irak'taki, gerekse Suriye'deki gelişmelerin hem gerçekleştireceği ikili görüşmelerde hem de gündemin içerisinde ele alınması gereken konular olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunu hafife almamız mümkün değil. Sadece Suriye'de 6 yıldır devam eden bir süreç var. Bu 6 yıl içerisinde 600 bine yakın insan Suriye'de öldürülmüş vaziyette. Adeta tarih sahnesinde, haritadan silinecek bir duruma doğru giden bir Suriye var. Böyle tarihi asırlara dayalı bir ülkenin silinmesine göz yummak mümkün değil. Bizler için de özellikle mülteci krizinin baş amili olan Suriye ve Irak'tan şu anda 3 milyonu aşan bir mülteci kriziyle karşı karşıyayız. Biz tabii bu konuda hep sabırlı davrandık, sabrediyoruz ama istiyoruz ki dostlarımız da burada bizim yaklaşım tarzımıza destek olsunlar. Çünkü bir NATO üyesi olarak Türkiye'yi, NATO ülkelerinin yalnız bırakmaması gerekir. Onlar da buradan ne gibi bir pay alacaklar veya ne gibi bir destek verecekler. Çünkü bugüne kadar böyle bir şey görmedik."
Erdoğan, Türkiye'nin mülteciler için bütçeden harcadığı miktarın 11,5 milyar doları bulduğunu, bu rakamın sivil toplum kuruluşlarının harcamalarıyla 20 milyar dolara ulaştığını vurgulayarak, "Ama bize dünyadan bu noktada gelen destek 550 milyon dolar civarında. Bu konuda işin bir bu boyutu var, bir de tabii tehdit boyutu var. Bu tehdit boyutunda da her geçen gün Suriye'deki gelişmeler çok daha farklı bir gündem oluşturuyor. Öyle zannediyorum ki gerek ikili görüşmelerde, gerek gündem içerisinde bunu da ele almak suretiyle geleceğe yönelik yol haritamızı belirleyeceğiz." ifadesini kullandı.