Boksun efsane ismi Muhammed Ali'nin cenaze törenine katılmak üzere ABD'ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindekiler, programlanandan saatler önce Türkiye'ye döndü. Erken dönüşle ilgili çeşitli görüşler ortaya atılırken Tolga Tanış Hürriyet'teki haberinde olayın perde arkasını yazdı. İşte o habeR:
Dünyaca ünlü boksör Muhammed Ali’nin ABD Louisville’de yapılan cenaze töreninde ilk sıkıntının önceki günkü cenaze namazı sırasında yaşandığı belirtildi. Namazın kılınacağı yerde saflar için düzen oluşturulmamıştı. Törene katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Enerji Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç ve heyettekiler, tabutun olduğu yere gelirken karışıklık yaşandı. Ardından Erdoğan, yanında getirdiği Kabe örtüsünden bir parçayı, törene katılan diğer Müslüman önderlerin de önerisiyle Ali’nin tabutunun üstüne bırakmak istedi. Ancak töreni yöneten İmam Zaid Shakir, tabutun kutsallığı olduğunu belirterek izin vermedi.
AYNI KARGAŞA OLMASIN
Tabut ve saf tutanlar arasına polislerin dizilmesi de Türk heyetini rahatsız eden başka bir ayrıntıydı. Erdoğan’ın dünkü törende önce konuşmacı olacağı açıklanmış, sonra ise çıkarılmıştı. Tüm bunlar üst üste eklenince Erdoğan, ikinci günkü (dünkü) tören için kentte kalmaya gerek olmadığına karar verdi. Cumhurbaşkanlığı kaynakları Hürriyet’e, “Cumhurbaşkanı törene katılmak için birçok programını iptal etmişti. İlk gün yaşanan kargaşadan sonra aynı kargaşanın ikinci gün de yaşanmasına gerek kalmadığına karar verdi” dedi.
HEDİYELERİ DE VEREMEDİ
Organizasyon aksaklıkları, boksörün adına müze olarak kurulan Muhammed Ali Merkezi’nde de devam etti. Erdoğan, Ali’nin ailesine verilmek üzere getirdiği hediyeleri bir aile üyesine teslim etmek için yaklaşık 15 dakika bir odada bekledi. Ancak daha sonra müze müdürü Donald Lassere, hediyeleri almaya gelen, Ali’nin ikinci eşi Belinda Boyd’dan olan kızı Jamillah Ali’nin aileyi temsilen hediye alamayacağını belirtti. Karışıklığın, Ali’nin dördüncü ve son eşi Yolanda Williams’tan kaynaklandığı öğrenilirken Erdoğan, hediyeleri veremedi.Muhammed Ali’nin dostu olan ve ilk günkü törende ön safta yer alan bir isim, Erdoğan’ın Louisville’de katıldığı iftara gelerek yaşanan sorunlardan dolayı Cumhurbaşkanlığı yetkililerinden özür diledi. Bu kişi, “Yaşananlar nedeniyle hepimiz üzgünüz ama sorumlusu pazarlama şirketi” dedi. 3 yıl önce Muhammed Ali’nin lisanslı ürün haklarını satın alan Authentic Brands Group’un Erdoğan’ın konuşmacı listesinden çıkarılması ve Kabe örtüsünün konulmasına izin verilmemesinden sorumlu olduğu iddia edildi.
MÜZEYİ GEZDİ
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Louisville’de Muhammed Ali Müzesi’ni de ziyaret etti. Eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki heyetin de kendisine eşlik ettiği ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan, yetkililerden müze hakkında bilgi aldı. Müzeyi gezen birçok kişi Erdoğan çiftiyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Müze çıkışında yabancı gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muhammed Ali’nin özgürlük ve savaş karşıtlığı konularındaki örnek mücadelesine işaret etti ve “Bu mücadelesini bugüne kadar devam ettiren bir insan için bizim onu uzaktan seyretmemiz doğru olmazdı. Bir Müslüman kardeşi olarak cenaze töreninde bulunmayı kendim milletim adına görev telakki ettim” dedi.
AHISKA İFTARI
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Muhammed Ali’nin cenaze töreni için gittiği ABD’de, Kentucky Ahıska Türkleri Merkezi’nde düzenlenen iftar programına katıldı. Erdoğan, muhabbet sofrasında bir arada olduklarını anlatarak, “Amerika gibi Müslümanların azınlıkta olduğu bir ülkede böyle bir sofrada bir araya gelmek hakikaten mutlulukların en yücesidir diyebilirim. Onun için dayanışmanızı, yardımlaşmanızı çok önemsiyorum” dedi. Erdoğan, Ukrayna’daki Ahıska Türklerinin ölüm tehditleri ile karşı karşıya olduğunu belirterek, “Biz bu kardeşlerimizin bir kısmını Erzincan Üzümlü’ye bir kısmını ise Bitlis Ahlat’a almış durumdayız. 330 kadar aile gelmiş vaziyette. Bundan sonra da yine gelecek olanları biz değişik yerlere yerleştiriyoruz, yerleştireceğiz. Çünkü biz onları o bombaların altında bırakamayız. Aynı şekilde Suriye’de, Irak’taki kardeşlerimizi de bırakamazdık” dedi.