Yazdır
SERAP SÜRMELİ – FINANSGUNDEM.COM / ÖZEL HABER
Burası, finans, inşaat, gayrimenkul ve yeni ekonomi alanlarında başarılarını kanıtlamış profesyonellerin buluşma noktası. Kartvizitte ‘Omurga’ yazılı. Gayrimenkul sektörünün yeni aktörü için, “Kimlikli, dik ve sağlam duran, işini iyi yapan ve işine inananı çağrıştırdığı için Omurga oldu” diyen Zafer Tolga Kabataş, Türkiye’nin yakından tanıdığı bir teknoloji, e-ticaret ustası. Satıldığında büyük ses getiren gittigidiyor.com’un kurucuları arasında olan Tolga Kabataş, sanal dünyadan kazandıklarını yeni bir dünyaya, ‘emlak’a yatırdı.
Eski Tekfen’ci Mehmet Erktin’le birlikte ‘Omurga Portföy’ çatısı altında gayrimenkule yönelen Tolga Kabataş, ‘Teknoloji macerasına niçin dur’ dedi? Yatırım sevdalısı girişimci iş adamının yürüyen başka projeleri var mı? Soruyoruz, yanıtları alırken, başka bir bomba haberle karşı karşıya geliyoruz.
Kabataş, sonbaharda hayata geçirecekleri yeni proje için, “Türkiye gibi bir ülkeden dünya çapında bir unicorn çıkacak… Öyle bir sosyal mecra yapacağız ki instagram’a yakın ama ülkemizin değerlerine ve özeliklerine yakın olacak... Burada sosyal etkileşimin hayatımıza yaratmış olduğu etkiyi, e-ticaretle birleştireceğiz…” diye konuşuyor.
Yola birlikte çıktığı isimleri, bankacılık ve telekom sektöründen ‘kıymetli abileri’ni sıralıyor. Ömer Aras, Varol Civil, Ertan Özerdem…
Omurga Portföy Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tolga Kabataş, Finansgundem.com’a iş dünyasındaki heyecanlarını anlatıyor.
İNŞAAT DA YAPABİLİRDİK AMA BİZ O KADAR GELENEKSEL DEĞİLİZ
-Medya, Telekom ve teknolojiden portföy şirketine. Neden bu sektörü tercih ettiniz?
-Biz gittigidiyor.com’u sattıktan sonra, “Orta ve uzun vadede Türkiye’de varlık yönetmek için gayrimenkulle ilgili bir iş yapmak lazım” dedik. O zaman benim ortaya attığım ve ortaklarıma söylediğim öneri şu oldu: Ben olağanüstü birini tanıyorum, kendisine bu konuyu açayım ve diyeyim ki ‘Tekfen’le biz işbirliği yapalım. Siz arsayı şuradan alın, bizde üzerine proje yapalım.’ Ana fikir buydu. Ama ben Mehmet Erktin’i ziyarete gittiğimde bana, kendisinin Tekfen’den ayrılacağını ve gayrimenkulle ilgili yeni bir yol izleyeceğini söyledi. Ben de ‘beraber yapalım’ dedim. Benim o bağlantıyı kafamda kurmamla Mehmet Bey’in işten ayrılması denk geldi. Omurga Portföy böyle doğdu.
Teknolojide artık devam edemeyecektik. Çünkü rekabet yasağı vardı ve bize de 4 sene rekabet yasağı gelmişti. Hem derinliği olan hem de belli bir büyüklükteki varlığı yönetmek için Türkiye’de teknolojinin dışında da çok da fazla konu yok. Tabi inşaat yapabilirdik ama biz o kadar geleneksel değiliz ve riski de çok sevmiyoruz. Onun için bu işi iyi bilen biri bizim iş ortağımız olsun istedik. İşte konu Mehmet Bey’e bu şekilde geldi. Sonra varlık yönetimini iyi yaptık. O da bize bir heyecan kattı ve SPK düzenlemesi gelince de 2014 yılının ikinci yarısında da SPK sürecine girdik. Şu anda da fon hazır ve ihraç belgesi çıkış noktasındayız.
BABA- OĞULLAR YÖNETİMDE
-Omurga ekibi nasıl bir araya geldi? Baba oğul yönetimdesiniz, bu nasıl oldu?
-Bizim uygulama ekibi, Yönetim Kurulu Başkanımız Mehmet Erktin’in Tekfen’den mesai arkadaşları. Onlara uzun süreden beri birbirlerini çok iyi tanıyorlar. Yönetimimizdeki Oğuz Kösebay’ın babası Mehmet Kösebay da Yönetim Kurulumuzda. Mehmet Kösebay, Mehmet Erktin’in hocası diyebilirim. Tekfen’de ona mentorluk yapmış. Sonra Oğuz Kösebay aynı şekilde Mehmet Erktin’in yanında kariyer gelişiminden geçmiş. Bizim çekirdeğimizi oluşturan uygulama ekibinde de Mehmet Erktin ve Oğuz Kösebay’la beraber Tekfen’den ayrılan 2-3 kişilik bir ekip var.
Babam Kemal Kabataş 90’lı yıllardan beri bu tür yönetimlerde yer almıyordu. Ama bu sefer bizi kırmadı. Bir nevi bize abilik yapıyor diyebilirim.
-Markanızın kaynağı ne, neden Omurga?
-Aslında adını çok düşündük ne olsun diye. Sonra ortaklar aramızda konuşurken deniz ve teknenin sevdiğimiz uğraş olduğunu fark ettik. Biliyorsunuz teknelerde de omurga olur. Oradan hareketle Omurga adına karar verdik. İşte kimlikli, dik ve sağlam duran, işini iyi yapan ve işine inananı çağrıştırdığı için Omurga oldu.
‘KIYMETLİ ABİLER’LE DEV PROJE
-Bunun dışında, başka yatırımlarınız, yeni projeleriniz var mı?
-Yeme-içme sektöründe devam eden yatırımlar var ama o konuda çok iddialı değilim. Rekabet yasağıyla beraber gelen ve içimizdeki o hiperaktif meşgul olma eğilimimizin bir uzantısı idi. O konular güzel konular ama benim orta ve uzun vadede ihtiyaç duyduğum ölçeğe gelmesi için gerekli efor ve zamanla örtüşmedi.
İçlerinde bir tek tesadüfen ekmekle ilgili bir işe bulaştım ve çok başarılı gidiyor. Daha önce tanımadığım bir iş gücünü tanıdım diyebilirim Ve inanın bana çok şey öğretti. Ama bunun dışında mekan işletmeciliğinde bir iddiam yok.
Ama bu tür tecrübeler bana şimdi teknolojide yapacağım yeni projeler için inanılmaz bir ilham verdi. Hayatta her yaptığımız başka bir şeye vesile olabiliyor. Yeme-içme iş kolunda öğrendiğim ve gördüğüm birkaç noktadan hareketle teknolojide bambaşka bir şey yapıyoruz. E-ticaretle bağlantılı ama içinde sosyallik olan bir iş. Bu projede Gittigidiyor.com’daki ortaklarım yok ama çok sevdiğim, ‘kıymetli abilerim’ dediğim Ömer Aras, Varol Civil ve Ertan Özerdem var.
Şöyle söyleyeyim, Türkiye’nin bir unicorn’u yok. Unicorn milyar doların üzerinde değeri olan ve halka açık olmayan teknoloji şirketi demek. Türkiye gibi bir ülkeden dünya çapında bir unicorn çıkacak. Öyle bir sosyal mecra yapacağız ki instagram’a yakın ama ülkemizin değerlerine ve özeliklerine yakın olacak. Burada sosyal etkileşimin hayatımıza yaratmış olduğu etkiyi, e-ticaretle birleştireceğiz. Hazırlıklar bitmek üzere eğer bir aksilik çıkmazsa sonbahar gibi hayata geçireceğiz.