Türk turizmine en çok kredi veren banka olan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş “Ver krediyi al vadeyi denilerek turizmde sonuca varılamaz. Bu durumda Türkiye eninde sonunda duvara toslayacaktır. Sektörün parlak geleceğinin önünü kesen bulutlu havayı gözerdı edip, elele tutunarak bankacılık sektörünü ele alarak birlikte yürümeliyiz” dedi.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği ve Marriott International işbirliğinde Ritz Cartton Oteli’nde yapılan “Uluslararası Otel İşletmeciliği ve Markalaşma’’ ana temalı panelde Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, bankacılık ve turizmin ayrılmaz ikili olduğunu belirterek “Elele yürüyeceğiz. Uluslararası platformlarda turizm markasıyla finansıyla nasıl yapılıyorsa biz de öyle yapmalıyız” şeklinde konuştu.
SERMAYE PIYASALARı ÖZ VARLıK SAĞLAR
Ateş, TYD’nin 108 üyesine kredi vermeyi sürdürdüklerini belirterek, Türkiye turizm sektörüne Mart 2016 itibariyle verilmiş kredi miktarının 18,3 milyar dolar olduğunu söyledi. Ateş sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun 2,9 milyar dolarını yani yüzde 16’sını DenizBank sağlıyor. Bu oranla sektöre kredi veren bankalar sıralamasında ilk sıradayız. Nitekim son çeyrekte bankaların turizm sektörüne verdiği kredi miktarında yüzde 11 azalma yaşanırken, DenizBank’ın turizm sektörüne verdiği kredi miktarı yüzde 4 artış kaydetti. Bence turizm sektörü Türkiye’deki en kritik sektör. Car açığı azaltabilecek en kritik sektör. Bu sebeple biz turizmcilerle el ele yürümeye devam edeceğiz.” dedi. Ateş, batık oranı az olan bir sektörün halka açılma oranındaki azlığa da dikkat çekerek, “Bankalar sizlere borç verir ancak sermaye piyasaları öz varlık sağlar” tavsiyesinde bulundu
DEVLETİN TEŞVİKLERİ YETERLİ DEĞİLDİR
Hakan Ateş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uluslararası piyasalarda paraları değerlendirip yeniden yatırımlara yöneltmeliyiz diyoruz. Devletin verdiği teşvikler var. Sektörün hayatiyetine göre yeterli değildir. Ancak sektörün çok ciddi gayretleri bulunuyor. Bu arada cari açığımız değişkenliğini çok fazla kaybetmedi. Yüzde 4,5 oranında olmak üzede 35 milyar dolar civarında geriledi Bunun içinden turizm gelirini çekince gerileme yüzde 9’a fırlıyor. Bu rakam finans dünyasında kabul edilemez bir orandır. Giderek 3C’ye düşeriz. Bu durumda dışardan yatırımcı bulamayız. Bu nedenle turizm ve bağlantılı sektörler itibarıyla hayati bir öneme haizdir .
SATTIĞI MALI GERİ İSTEYEN SEKTÖR BANKACILIKTIR
Türkiye’te turizm finansmanı oranı yüzde 4’tür. Yatırımcı ne kadar zengin olursa olsun kaldıraç denilen yatırım imkanlarından yararlanırken borçlanmayı göze alır. Dünyada sattığı malı geri isteyen tek sektrr bankacılıktır. Eğer uluslararası bir markayla işbirliği yapıyorsa kredinin geri alınması için cari yönetim yapılır. Projenin kredilendirilmesi için yatırımcı fizibilite yapar.
AVRUPA’DA DA GENEL BIR SıKıNTı VAR
Akdeniz çanağında yüzde 30 turist alçalması vardır. Geçtiğimiz yılı hafif atlattık. Ancak içinde bulunduğumuz yıl çok kritiktir. Çocuklu turistler Türkiye’ye gelecekler. Ancak fiyat daralmasıyla sezonun önü ve arkası biraz daha azalacaktır. Avrupa’da da genel bir sıkıntı var. Orada insanların coplandığını görüyoruzb Avrupa’dan gelen turistte azalma var. Bu azalmanın engellenmesi turizm için önemlidir. Ver krediyi al vadeyi delinerek Türkiye eninde sonunda duvara toslayacaktır. Alacaklar sağlam ve batık oranı düşüktür Nihayetinde batık sektörürün son derece minval olduğu dönemdeyiz. Uluslararası piyasalarda paraları değerlendirip yeniden yatırımlara yöneltmeliyiz diyoruz.”