CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ordu’da yaptığı açıklamada fındık bahçelerini yaşlandığını belirterek, "Bunların mutlaka yenilenmesi lazım ama yenileme sürecinde üreticinin bir kaybı olmaması için de özel bir desteğe ihtiyaç var. Fındıkta katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi gerekiyor. Bir fındık kanunu var ama bu fındık kanunu yetersiz" dedi. Kılıçdaroğlu'ndan Reza Zarrab açıklaması da geldi.
Dün gece tarifeli uçakla Ankara’dan Ordu-Giresun Havalimanı’na gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partililer tarafından karşılandı. Karşılama sonrası Kılıçdaroğlu, Ordu’da geceyi geçireceği otele geçti. Kılıçdaroğlu, sabah saatlerinde konakladığı otelde fındık ticareti yapan sanayici, üretici ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Toplantı basına kapalı olarak gerçekleşti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, toplantı sonunda basın toplantısı düzenledi.
FINDIK STRATEJİK BİR ÜRÜN
Fındıkla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Fındıkla ilgili ilk ihracatın 1462 yılında gerçekleştiğini bir arkadaşımız ifade etti. 1462 yılından bu yana fındıkla ilgili sorunumuz devam ediyor. Bu aslında bizim siyaset kurumunun sorunlara çözüm üretmede ne kadar yetersiz olduğunu gösteren bir başka temel örnek. Fındık bu bölge için stratejik bir ürün. Çok sayıda kişi ana gelir kaynağı olarak fındıkla geçiniyor. Dolayısıyla fındıkla ilgili özel politikaların geliştirilmesi zorunlu" dedi.
Kılıçdaroğlu, bir mahalle sakininin fındık bahçesinde yöresel yelek ve şapka giydi, tırpanla ot biçti.
FINDIK İŞLENMİŞ ÜRÜN OLARAK İHRAÇ EDİLMELİ
1938 yılında da FİSKOBİRLİK’in kurulduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bu çerçevede değerlendirdiğimizde Cumhuriyeti kuranların fındığın ne kadar önemli bir ürün olduğunu, bölge için ne kadar önemli olduğunu, birinci ulusal fındık kongresinin toplandığını ve hemen arkasından üreticilerin korunması için 1938 yılında FİSKOBİRLİK’in oluşturulduğunu hep beraber biliyoruz, okuduk, konuştuk ve değerlendirdik. Fındık bahçeleri yaşlanıyor. Bunların mutlaka yenilenmesi lazım ama yenileme sürecinde üreticinin bir kaybı olmaması için de özel bir desteğe ihtiyaç var. Fındıkta katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi gerekiyor. Bu bağlamda bir fındık Ar-Ge’sinin oluşturulmasını, özellikle üniversitelerde bunun oluşturulmasını, fındığı fındık olarak değil işlenmiş ürün olarak ihraç edebilirsek çok daha fazla dövizin Türkiye’ye gelebileceği konusunda görüş birliği sağlandı" diyerek sözlerine şöyle devam etti:
YENİ FINDIK KANUNU ÇIKMALI
"Ayrıca bir fındık kanunu var ama bu fındık kanunu yetersiz. Lisanslı depoculuğu, manavcılık dahil olmak üzere fındık ihtisas borsasını bir arada düşünüp, mükemmel, bütün tarafların katılımıyla olgunlaştırılmış yeni bir fındık kanununun çıkması gerektiği konusunda yine tarafların görüş birliği var. Bir endişe dile getirildi, yabancıların fındık konusunda Türkiye’de tekelleşmesi. Bu endişe dile getirildi. Dolayısıyla üreticinin zarar göreceğini, bizim yerli sanayicimizin zarar görebileceği ifade edildi. Tekelleşme konusunda hem siyaset kurumunun hem odaların daha dikkatli bir politika izlemeleri gerektiğinin de altı çizildi."
"NAMUSUMUZLA ADAM GİBİ ÇALIŞTIK"
Kılıçdaroğlu, partisinin Ordu’da düzenlediği ’Fındık Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, milletvekili dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili düzenlemeye değindi. Belli çevrelerin, kendilerinin hapse atılabileceğinden endişe ettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Şöyle bir telaş var belli çevrelerde, aman ha sizi hapse atabilirler, tutuklayabilirler. Yolsuzluk yapmadık, hırsızlık yapmadık, kul hakkı yemedik. Namusumuz ile adam gibi çalıştık. Adam gibi siyaset yaptık. Aslan gibi gideceğiz. Hakimin karşısına oturacağız. Ülkede başta hakim hepsine demokrasi dersi vereceğiz. Hiç kimse endişe etmesin bundan. Demokrasi için hakim karşısına çıkacağız" dedi.
"AMERİKAN YARGISI SENİ YARGILIYOR"
Kemal Kılıçdaroğlu, isim vermeden ABD’de tutuklanan Rıza Zarraf konusuna değindiğini konuşmasında şunları söyledi:
"Bakanların, yolsuzluk yapanların dokunulmazlıkları kalksın dedim, kaldırmadılar. Şimdi dava nerede görülüyor? ABD’de. Şu ayıp değil mi? Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin yargısına güvenmiyor, dokunulmazlığını kaldırmıyorsun orada gidip yargılanmıyorsun. Amerikan yargısı seni yargılıyor. Sen Türkiye’desin böyle bir ayıp, rezillik olabilir mi? Önümüzdeki günlerde göreceğiz büyük bir ihtimalle bütün pislikler ortaya çıkacak. Türkiye’nin kirli çamaşırlarını Amerika mı yıkayacak?"