Yazdır

HSBC Türkiye'den yatırımcılara uyarı

Tarih: 26 Mayıs 2016 - 12:33

HSBC Türkiye Portföy Yönetimi Genel Müdürü Namık Aksel, yatırımcıları portföy dağılımından temkinli olmaya çağırdı

HSBC Türkiye Portföy Yönetimi Genel Müdürü Namık Aksel, HSBC Türkiye Hazine Direktörü Fatih Keresteci ve HSBC Türkiye Portföy Yönetimi Stratejisti İbrahim Aksoy ekonominin gündemi ve finansal piyasalarla ilgili değerlendirmelerini paylaştı.

'Yatırımcı portföy dağılımında temkinli davranmalı'

Amerikan Merkez Bankası'nın faiz artırımına gideceğine dair beklentilerin Mayıs ayında geri gelmesi nedeni ile gelişmekte olan piyasalardan çıkışların yeniden başladığını belirten HSBC Türkiye Portföy Yönetimi Genel Müdürü Namık Aksel, “Bununla birlikte, Türkiye'nin iç siyasetine dair risklerin gündemi daha fazla meşgul etmesi nedeniyle belirsizlikler biraz daha netleşene kadar yatırımcıların temkinli portföy dağılımını tercih etmeleri uygun olabilir” dedi.

Küresel ekonomilerin 2016 yılında kırılgan bir dengede seyredeceğine ve ekonomilerde toparlamanın yavaş ve kademeli olacağına dair görüşlerini koruduklarını dile getiren Aksel şunları kaydetti:

“Şubat, Mart ve Nisan ayında yaptığımız “Ekonomi Sohbetleri” toplantılarında, özellikle Ocak ayında dengenin kötümser tarafına kayan beklentiler nedeni ile piyasalardaki alım fırsatlarını vurgulamıştık. Mart ve Nisan aylarında beklentilerimize paralel olarak riskli varlık fiyatlarında gerçekleşen yükseliş ve yüksek dönemsel getiri sonrasında, hisse senedi piyasası ile ilgili "olumlu" görüşümüzü korumuştuk. Bununla birlikte, enflasyon tarafındaki sürpriz iyileşme ile ilgili iyimser fiyatlamanın da gerçekleşmesinin ardından Nisan ayında tahvil faizleri ile ilgili görüşümüzü ‘olumlu’dan ‘nötr’e çekmiştik ve kısa vadede TL'deki değerlenmenin 2.80'lerde sona erebileceğini vurgulamıştık. Amerikan Merkez Bankası’nın faiz artırımına gideceğine ilişkin beklentilerin yükseldiği ve yurt içinde ise iç siyaset ile ilgili risklerin gündemi meşgul ettiği bir ortamda riski dağıtan ve getiriyi çeşitlendiren aktif yönetimli çoklu varlık tipi fonlar, uzun vadeli yatırımlar için son derece uygun araçlar olmaya devam ediyor.”

'Ekonomi politikalarında süreklilik sinyali piyasalarca olumlu karşılandı'

HSBC Türkiye Hazine Direktörü Fatih Keresteci ise şu değerlendirmelerde bulundu:
“Mehmet Şimşek’in Kabine’deki yerini koruması, ekonomi politikalarında süreklilik esasına bağlı kalınacağının sinyali olması nedeniyle finansal piyasalarca olumlu karşılandı. Önümüzdeki dönemde yeni hükümetin reform sürecine bağlı olup olmayacağına, ekonomik büyümeyi kaliteli manada destekleyen politikalar uygulayıp uygulamayacağına bakılacak. Başbakan Yıldırım'ın gerek parti grubunda gerekse de Meclis’te yaptığı konuşmalarda ekonomiye önemle vurgu yapmasını bu hususta olumlu bir adım olarak görmekte yarar var."

Türkiye’nin makroekonomik görünümünün oldukça olumlu seyrettiğini ifade eden Keresteci, “Yüzde 4’lük büyüme patikasında ilerliyoruz, cari işlemler açığı yıllık bazda 30 milyar dolar ile geçen yıllara ilişkin ortalamanın çok altında; bütçe disiplini önemli bir çapa olmaya devam ediyor; enflasyonda yıllık bazda yüzde 6.5’e gelindi. Bu olumlu tabloya karşın son yıllarda hakim olan siyasal belirsizlikler ve jeopolitik riskler nedeniyle Türkiye yurt dışından kaliteli anlamda finansman çekmekte zorlanıyor. Bu hususta aşama kaydedilememesi kırılganlıkların sürmesine neden oluyor” diye konuştu.

'Türk Lirası yeni faiz indirimi adımlarına karşı daha hassas olabilir'

HSBC Türkiye Portföy Yönetimi Stratejisti İbrahim Aksoy ise değerlendirmesinde, “Fed’in daha yavaş faiz artıracağı beklentileriyle gelişmekte olan piyasalara fon girişleri lirada değer kazancına neden olarak Mart ve Nisan aylarında Merkez Bankası’nın gecelik borç verme faizinde toplam 75 baz puan indirim yapmasına olanak sağlamıştı. Para Politikası Kurulu Mayıs açıklamasında yakın dönemde küresel oynaklıklarda bir miktar artış görüldüğünü belirtti. Fakat Kurul, ekonomik şoklara karşı dayanıklılığın arttığı gerekçesiyle gecelik borç verme faizini 50 baz puan daha indirdi. Fed’e dair faiz artışı kaygılarının yeniden yükseldiği bir ortamda yapılan faiz indirimi Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in kabinede kalmasıyla lirada olumsuz bir etkiye neden olmadı. Fakat lira, doların küresel olarak yeniden güçlendiği bir ortamda 125 baz puanlık toplam indirim sonrasında yeni faiz indirimi adımlarına daha hassas olacak görünüyor. Dolar endeksi Şubat başındaki 100 seviyesinden Mayıs başında 92’ye kadar gerilemişti. Endeks Mayıs ayında Fed kaygılarının artması ile 95 civarına yükseldi. Fed’in olası faiz artışlarına dair kaygıların artması ve Şubat başında Fed kaygıları azalmadan önce endeksin bulunduğu 100 seviyesi dolar endeksinin yukarı yönlü alanının olduğunu gösteriyor. Bu ortamda gelişmekte olan piyasalara Mart ve Nisan’da görülen portföy girişlerinin devamı konusunda endişeler ön plana çıkmış bulunuyor” ifadelerini kullandı.

Aksoy konuşmasında, “Türkiye piyasaları için son yıllara göre görece düşük cari açık, Brezilya, Rusya, Güney Afrika ve Macaristan gibi gelişmekte olan piyasalarla karşılaştırıldığında yüksek büyüme rakamı, son aylarda gıda fiyatları kaynaklı olsa da düşen enflasyon ve güçlü bütçe dengelerinden oluşan makroekonomik resim olumlu. Fakat yılın kalanı için yurt içi siyasi riskler ve küresel finansal oynaklıkların olduğu bir ortamda yapılabilecek faiz indirimleri, kısa vadeli bir bakış açısıyla Türkiye varlıklarında fiyatların riskleri artırmak için yeterince düşük seviyelere gelmemiş olabileceğine işaret ediyor” değerlendirmesini yaptı.

Daha önce Ankara, İstanbul ve İzmir’de düzenlenen ‘HSBC Premier Ekonomi Sohbetleri’ ile HSBC, birikim yönetimi konusundaki uzmanlığıyla Premier müşterilerinin bireysel ekonomilerini desteklemeyi hedefliyor. Etkinlikler kapsamında katılımcılara Türkiye’de ve küresel piyasalarda yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmeler de aktarılıyor.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/hsbc-turkiyeden-yatirimcilara-uyari/1035587