Geçen yıl iki seçim atmosferinin yaşanması, global para politikaları, jeopolitik riskler gibi nedenler piyasalarda yatırım iştahının zayıf olmasına yol açmıştı. Yatırım iştahında yaşanan düşüş de leasing sektörünü doğrudan etkilemişti. Çünkü sektörün ağırlıklı portföyü ticari gayrimenkul, makine-ekipman işlemlerinden oluşuyor. Yatırım iştahının azalması sektörü doğrudan etkiliyor. Rakamlara bakıldığında, leasing sektörü, yılında 7,4 milyar dolar yeni iş hacmi yaratmışken, yılında bu rakam 6,4 milyar dolara geriledi. 2016 yılına bakıldığında, ilk üç ayın 2015 yılına paralel seyrettiği görülüyor. Ekonomist dergisi, sektörün bundan sonraki beklentilerini İş Leasing Genel Müdürü Hasan Bolat ile konuştu. Hasan Bolat, sektörün yanında İş Leasing tarafında da beklentilerini açıkladı. İşte o röportaj;
*2016 yılında sektörün performansına bakıldığında yatırım iştahında bir artış şimdilik görmüyoruz. Yine jeopolitik riskler, emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar, siyasal gelişmeler, genel anlamda yatırım eğiliminin hızlanmasını engelliyor. Turizm, demir-çelik, enerjinin bazı alanlarında bunu daha net görebiliyoruz. İç ve dış gelişmeler sonucu 2016 yılında da 2015 yılına paralel olarak 6,4 milyar dolar civarında bir iş hacmi olur. 2014 rakamları şimdilik uzak görünüyor. Yapılan yatırımlar ağırlıklı olarak işletmelerin idamesini sürdürecek bakım ve modernizasyon yatırımları. Proje finansmanı ve enerji yatırımları bu dönem çok fazlaca gündeme gelmiyor.
*İş Leasing olarak 2015 yılında 520 milyon dolarlık yeni iş hacmi yarattık. Bu rakamla sektörde yüzde 8,2 pazar payına ulaştık. 2016 yılında da bu seviyelerde bir iş hacmini gerçekleştirmeyi öngörüyoruz. Mal grubu portföyümüzün yüzde 35'i gayrimenkulden oluşuyor. Bunun içinde 'sat-geri kirala' işlerinin payı düşüyor. 2015'te yeni işlem hacminde sat geri kiralama işlemlerinin payı yüzde 25'ler seviyesinde iken bu yıl ise yüzde 15'lere kadar indi. Sektörde de benzer bir tablo var.
*Şirketimizin mal grubu portföyüne baktığımızda yüzde 25'lik pay makine ekipmanlarından oluşurken, yatırım iştahının azalması ile birlikte yeni işlem hacmimizde bir miktar gerileme oldu. Buradaki hacimsel daralmayı altyapı ve inşaat sektörüne dönük iş ve inşaat makineleri telafi etti. Bu alan yeni iş hacmimizde yüzde 37 paya sahip. Sonrasında metal işleme, tekstil ve sağlık alanları, işlerimiz içinde yer alıyor.
*Piyasada bazı sektörlerde risklerin arttığını görüyoruz. Bu alanlarda talepleri değerlendirirken daha özenliyiz. Turizm, emtiadaki dalgalanmalardan etkilenen demir-çelik gibi sektörler, enerjinin doğalgaz ve termik santrali tarafındaki işler bu anlamda öne çıkıyor. Bunun yanında işlerin iyi olduğu sektörler de var. Enerjinin RES, GES, jeotermal tarafı. Bu alanlarda destek de çok. Burada projenin fizibilitesinin yanı sıra yerleşim yerlerine uzak olması, tarım arazileri üzerinde olmaması gibi konulara dikkat ediyoruz. Tekstil tarafında, özellikle de iplikte Çin'e getirilen kotalarla işler iyi gidiyor. İnşaat altyapı işlerinde talepler hızlı bir şekilde gelmeye devam ediyor.
Sektörümüz yaptığı iş gereği bankacılık sektörüne göre daha yüksek düzeyde sorunlu alacak oranına sahip. Son dönemde bankacılık sektöründe sorunlu kredi oranı yüzde 2,8'lerden yüzde 3,2'lere gelmişken, 2015 yılı itibariyle leasing sektöründe bu oran yüzde 6 olarak gerçekleşti. Şirketimizde ise sektörden olumlu yönde ayrışarak yüzde 4,4 seviyesinde oldu. Bu yıl da bu oranı mevcut seviyesinde muhafaza etmeyi hedefliyoruz. (Ekonomist Dergisi)