Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı, Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Fetullah Arık, şu an göldeki görünen adeta bir avuç suyun ise yağışlarla biriken su olduğunu söyledi.
'Dünyanın nazar boncuğu’ olarak bilinen sönmüş bir volkan kraterinin su ile dolmasıyla oluşan ve ortasında adacıklar bulunan Meke Gölü, yeraltı su kaynağıyla besleniyor. Ancak yıllardır süren kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama sonucu yeraltı su seviyesinin sürekli düşmesi nedeniyle suyla dolu olan göl, haritadan silinme noktasına geldi. Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı, Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Doç.Dr.Fetullah Arık, Konya kapalı havzasında bu yıl yağış miktarında ciddi bir düşüş olduğun belirtti.
Doç.Dr. Arık, şunları söyledi:
"Konya kapalı havzası; Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde’den oluşuyor. Havza içerisinde yağışların uzun yıllar ortalaması metrekareye 310 milimetre şeklindeydi.Son yıllarda yağış miktarında artış olsa da, örneğin 2014 yılında 523 milimetreye çıkmıştı, ama 2015 yılında ciddi bir düşüş yaşandı. Özellikle 2015 yılının tarımsal sulama mevsimi bitiminden sonra ciddi yağış düşüşleri oldu. Uzun yıllar ortalamalarına göre de neredeyse 10/1 seviyesine düşmüş yağış seyri izledik. Bunu şöyle izah etmek gerekiyor; örneğin uzun yıllar ortalaması 60 kilogram olan nisan ayı yağışı, bu yıl 6.1 kilogram yağış olarak gerçekleşti. 6.1 kilogram, hemen hemen hiç yağış gerçekleşmediği anlamına gelir. Dolayısıyla hem artan kuraklık, hem de düşen yağış nedeniylede yeraltı sularında ciddi çekilmelere neden oluyor."
YERALTI SU SEVİYESİ 2 METRE DÜŞTÜ
Yeraltı su seviyesi düşüşünün tarımsal sulamadan kaynaklandığına dikkat çeken Doç.Dr. Fetullah Arık, şöyle konuştu:
"Yeraltı suyundaki çekilmelerinin temel nedeni de tarımsal sulamadır. Şu an ki gözlemlerimiz geçen yıl nisan ayına göre yeraltı su seviyelerinde havzanın bazı bölgelerinde 2.5, 3 metreyi bulan ortalama 2 metre civarında düşüm söz konusudur. Son 30- 40 yıllık uzun yıllar ortalaması 1 metre iken, 2015’den 2016’ya geçtiğimiz dönemde 2 metreye çıktı. Ortalamanın oldukça üzerindedir. Tabii ki bundan havzanın bir çok alanındaki sulak alanlarda nasibini alıyor. Bunlardan biri de Meke Gölü’dür. Meke Gölü öteden beri bizim nazar boncuğumuz, ama maalesef gün geçtikçe yeraltı sularının çekilmesi nedeniyle oradaki suda daha derinlere gidiyor. Meke Gölü’nde şu an görülen su da, yağışlarla biriken sulardır. Yağışla beslenme söz konusu değil. Meke Gölü’nden 2006-2007’den sonra kuruma seyri değişmedi ve tamamen negatif yöne devam etti."
Arık, havzada 100 bini kaçak olmak üzere yaklaşık 135 bin kaçak kuyunun bulunduğunu ve bunların kontrol altına alınması gerektiğini, havzadaki çok su isteyen ürünlerde değişikliğe gidilmesi ve sulama sisteminin de tamamen kapalı sistem sulamaya geçilerek Meke Gölü’nün bir nebze de olsa kurtulmasını sağlayacağını vurguladı. Meke Gölü’nün UNESCO tarafından jeoloji mühendislerinin çalışma alanı olarak önerildiğine dikkat çeken Doç.Dr. Arık, "Karapınar çevresi ve Meke Gölü, hem kültür mirası, hemde jeolojik miras listesi içerisinde önemli bir sırayı elde etmiştir" dedi.