Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin enerji güvenliği ve çeşitliliğine yönelik, "Büyük zorluklarla karşı karşıyayız. Bu zorlukların üstesinden gelmek için de iyi bir stratejimiz var." dedi.
Şimşek, Endonezya'nın başkenti Cakarta'da toplanan İslam Kalkınma Bankasının (IDB) Genel Kurulu kapsamında düzenlenen "Enerji Arz Güvenliğinde Değişen Dinamikler, Kaynak Çeşitlendirilmesi ve Bölgesel Entegrasyon" başlıklı oturumda konuştu.
Enerji temininin ve güvenliğinin herhangi bir ekonomide rekabet gücü ve yatırımlar açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Şimşek, "Uzun dönemli enerji tedariki, zamanında yapılan yatırımlar ve doğru tedarik zincirinin kurulmasıyla sağlanabilir. Bu yüzden yatırımcıya dost, öngörülebilir, rekabetçi ve adil bir pazar oluşturmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
Türkiye'de enerji güvenliğin artık devlet kaynaklarına dayalı olmadığını, bu güvenliğin daha fazla özel sektörün dinamizmine bağlı olduğunu dile getiren Şimsek, "Bu yüzden güçlü, rekabetçi olan bir iç pazarın oluşturulmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Büyük zorluklarla karşı karşıyayız. Bu zorlukların üstesinden gelmek için de iyi bir stratejimiz var. " ifadelerini kullandı.
Şimşek, Türkiye'deki tüm elektrik dağıtımının kamudan özel sektörün eline geçtiğini, ülkede elektrik üretiminin de yüzde 83'ünün özel sektörde olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin büyük enerji tüketicisi olmasının yanı sıra önemli enerji koridoru üzerinde bulunduğunu vurgulayan Şimşek, "Büyük enerji üreticilerine baktığımız zaman Türkiye'nin doğusunda bulunuyorlar. Dünya çapında büyük tüketici olan Avrupa Birliği'nin enerji güvenliği için Türkiye önemli bir ülke olarak görünüyor." şeklinde konuştu.
- "Hükümetin rolü, adil komisyoncu olmak"
Türkiye'ye Irak, İran, Rusya ve Azerbaycan'dan petrol taşıyan boru hatları olduğunu belirten Şimşek, şöyle devam etti:
"Aynı zamanda İran ve Rusya'dan doğalgaz taşıyan boru hatları var. Şimdi de Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı'nı (TANAP), Azeri ve Türkmen doğalgazını Türkiye'ye ve Avrupa'ya taşımak için yapıyoruz. Irak'taki ve Doğu Akdeniz'deki doğalgaz yatakları da şimdi gündemde. Türkiye tam bunların ortasında duruyor. Bizim odaklandığımız; adil, rekabetçi, şeffaf bir özel enerji sektörü geliştirmek. Burada hükümetin rolü, adil komisyoncu olmak. Türkiye olarak enerji borsamız var. Oldukça rekabetçi bir enerji piyasası için bütün bileşenleri bir araya koyduk"
- "Doğalgaz da Rusya'ya bağlı kalmak büyük bir risk"
Başbakan Yardımcısı Şimşek, ithal hidrokarbon kaynaklara olan bağımlılığı azaltmanın Türkiye için bir zorluk olduğunu belirterek, "Bu yüzden yerel ve yenilebilir kaynaklara güçlü bir odaklanma var. Türkiye'nin hidroelektrik santrallerinin toplam kurulu gücü 26 bin megavat. 20 bin megavat ise Türkiye'nin potansiyel rüzgar gücü kapasitesi. Biz bunun 5 bin megavatını başarabildik. Türkiye'de güneş enerjisinde büyük bir potensiyel var. Daha başlangıçtayız." dedi.
Şimşek, Türkiye'nin, doğalgazın yüzde 97'sini ithal ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun yüzde 58'ini Rusya'dan ithal ediyoruz. Geri kalan kısmı İran ve LNG formatında diğer ülkelerden ithal ediyoruz. Tabii ki doğalgazda Rusya'ya böyle bağlı kalmak büyük bir risktir. Bu yüzden TANAP projesini gerçekleştiriyoruz. Türkiye'de yıllık toplam doğalgaz tüketimi 51 milyar metreküp. Biz bir tedarikçiye karşı bağımlılığımızı azaltmak istiyoruz. Şimdi de Doğu Akdeniz'deki yeni bulunan gaz yatakları var. Aynı zamanda yer altı doğalgaz depoları kuruyoruz. Türkiye ham petrol ihtiyacının yüzde 90'ını ithal ediyor. Petrol tedarikimiz çeşitlilik arz ediyor. Irak ve Azerbaycan'dan petrol boru hatlarımız var. Bizim için petrol temininde daha az zorluk ve risk var fakat bunlar doğalgaz tarafında daha fazla."