Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, 2011'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "çılgın proje" olarak açıklanan Kanal İstanbul Projesi ile ilgili hazırlıkların büyük oranda bittiğini belirterek, "Bundan sonrası artık uygulama için gerekli çalışmaları tamamlamaya kaldı." dedi.
Bakan Yıldırım, Irmak-Karabük-Zonguldak Demiryolu Hattı Rehabilitasyonu ve Sinyalizasyonu Projesi Karabük-Zonguldak kesimi açılış törenin ardından trenle Karabük'ten Zonguldak'a hareket etti.
Trende gazetecilerle sohbet eden Yıldırım, Türkiye'nin taşımacılıktan lojistiğe dönüşüm sürecinin başladığını ifade ederek, demiryolu hatlarının bulunduğu ana merkezlerde 20'den fazla lojistik merkezi kurulması kararı alındığını, bunlardan 7'sinin hizmete girdiğini söyledi.
Yıldırım, Türkiye'nin konum itibarıyla lojistik üs olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini anlattı.
Her türlü ulaşım türüne uygun bir ülke olan Türkiye'nin petrol ve doğalgazının olmadığını ancak bunların taşındığı stratejik bir konumunun bulunduğunu ifade eden Yıldırım, Türkiye'nin mukayeseli üstünlüğü olan genç ve dinamik nüfusu, alın teri ve beyin gücünün Türkiye'nin geleceği için en önemli değerlerinden biri olduğunu söyledi.
"KANAL İSTANBUL PROJESİYLE İLGİLİ HAZIRLIKLAR BİTTİ"
Bakan Yıldırım, Kanal İstanbul'un 2011'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "çılgın proje" olarak açıklanan stratejik bir proje olduğunu anımsatarak, "Kanal İstanbul Projesiyle ilgili hazırlıklar büyük oranda bitti. Bundan sonrası artık uygulama için gerekli çalışmaları tamamlamaya kaldı" diye konuştu.
Kanal İstanbul ile ilgili yapılan yasal düzenleme hakkında da bilgi veren Yıldırım, söz konusu projenin imar düzenlemeleri için düzenleme ortaklık payında istimlaklara para ödememek için İmar ve Mera kanunlarında değişiklik yaptıklarını anlattı.
Söz konusu düzenlemenin kamuya ayrılan payların su yolu geçen yerlerde düzenleme ortaklık payı olarak ayrılmasına imkan verdiğini anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Kanal İstanbul güzergahındaki mera vasfındaki yerlerde yine doğrudan ayrı bir kamulaştırma beledi olmadan kullanılabilecek. Proje için modeli oluşturuyoruz. Yap-işlet-devret modeliyle yapılacak projede, süreyi mi yarıştıracağız yoksa trafik garantisi mi vereceğiz. Kanalın etrafında oluşturulacak yeni cazibe alanlarını da dikkate alarak projeyi ekonomik fizibıl hale getirmek için hesaplar yapılıyor. Ön proje bakanlık tarafından hazırlanacak, asıl uygulama projesini yüklenici firma hazırlayacak, bir yandan da yapacak."
Proje için belirlenen 5 güzergah bulunduğunu, bunlardan birinin kullanılacağını, vatandaşa kumar oynamaması tavsiyesinde bulunan Yıldırım, projede 7 köprü bulunduğunu kaydetti.
Yıldırım, Kanal İstanbul'un Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile çelişen ya da sorun ortaya çıkaracak durumunun olmadığını dile getirdi.
"PROJE BAZINDA EN FAZLA FON KULLANAN BAKANLIĞIZ"
Irmak-Karabük-Zonguldak Demiryolu Hattı Rehabilitasyonu ve Sinyalizasyonu Projesinde IPA Fonu ile TCDD Genel Müdürlüğünün bütçesinin birlikte kullanıldığını ifade eden Yıldırım, 219 milyon avroluk maliyetin yaklaşık 183 milyon avrosunun AB tarafından karşılandığını söyledi.
Yıldırım, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının proje bazında en fazla fon kullanan bakanlık olduğunu belirterek, Samsun-Kalın ve Gebze-Köseköy demiryolu hatlarının yapımında AB IPA fonlarının kullanıldığını vurguladı.
Halkalı-Kapıkule demiryolu hatının yapımında da AB IPA fonlarının kullanılacağını ifade eden Yıldırım, Halkalı-Kapıkule demiryolu hattı için bu yıl ihaleye çıkmayı planladıklarını kaydetti.