Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde düzenlenen 1. Ekonomi Zirvesi'nde konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, dünyada büyüme hızının yüzde 5'den 3'lere gerilediğini belirterek gerilemenin son 50 yılın altında kalacağının öngörüldüğünü ifade etti.
Şimşek, "Kriz sonrası dünya ekonomisi yüzde 3 büyüyor. Kriz öncesi yüzde 5 büyüyordu. Yüzde 3'lük büyüme düşük bir büyümedir. Son 50 yıla bakıldığında hızlı büyüme döneminin geride kaldığını görüyoruz. Tespitlere göre büyüme son 50 yılın altında kalacak. Dünya reform yapıp gerekli tedbirleri almasa büyüme geçtiğimiz elli yılın yarısında kalacağı yönünde tespitler var. Küresel ölçekte aşırı borçluluk büyümeyi yavaşlattı. Bu yıl yüzde 3'lük büyüme yakalanırsa başarı yakalanmış sayılır. Dünya ticaret hacmindeki büyüme küresel büyümenin de arkasında. Bu çok görülen bir şey değil. Dolar 80'en bu yana zirveyi buldu.
Reel efektif kur endeksine göre ciddi bir şekilde değer kazandı. En üst düzeyi buldu. Artık satın alma gücü parametresi ile dünyanın en büyük ekonomisi olan Çin'de ciddi bir yavaşlama var. Uzun zamandır yüzde 10 büyüme yaşıyordu. Bunun yüzde 6'ya düşmesi Dünya ekonomisi açısından ciddi riskler getiriyor. Çin'de yavaşlama kontrollü gitmezse ciddi bir risk bekleniyor" dedi.
SERMAYE ÇIKIŞI SÜRECEK
Şimşek, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan sermaye çıkışının süreceğinin tahmin edildiğini belirterek, "Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerden 570 milyar dolar sermaye kaçışı oldu. Bütün gelişmekte olan ülkelerin para birimleri değer kaybetti. Bazı ülkelerde faiz yükseldi. Bu sermaye çıkışı bu senede devam edecek. Bu Türkiye'de TL'ye yansıdı. Uluslar arası kuruluşların tahminleri sermaye çıkışının devam edeceği yönünde."dedi.
Şimşek küresel ekonomik krizin aşılması üçün etkin reformların hayata geçirilmesi gerektiğini ifade edip, "Sıkıntıya girince para politikası devre sokulur bu yapıldı. İkinci olarak maliye politikasını devreye sokarsınız buda yapıldı. Üçüncü olan ise reformdur. Reformlar sorunlara kalıcı çözüler getirir. Şimdi reformların hızlı olması bekleniyor. Maalesef küresek kriz sonrasında reformlarda yavaşlama söz konusu. Buda ayrı bir sorun. Bu nedenle küresel ölçekte geleceğe ilişkin pozitif bir senaryo üretmek mümkün değil" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN PERFORMANSI İYİ"
Şimşek, Türkiye'de ki ekonomik verilerin dünya ortalaması ile kıyaslandığını iyi bir performans olarak nitelendirilebileceğini vurgulayarak, "Türkiye'nin son dönemine bakılırsa birkaç husus dikkat çekiyor. Güçlü bir ekonomik büyüme, istihdam artışı, enflasyonda tek hane, gelir dağılımında iyileşme, bankacılık sektöründe güven ve mali disiplinin sağlandığı bir dönem. Çin ve Hindistan'ı kattığımızda Türkiye'nin performansı büyümede iyi değil. Ancak onları hariç tutarsak Türkiye'nin performansı yüzde 209'a çıkar. Diğer ülke gruplarına daha iyi bir performans ortaya koymuş oluyor" şeklinde konuştu.
2016'DA YÜZDE 4.5 BÜYÜME HEDEFLENİYOR
2016 yılında Türkiye'de yüzde 4.5'lik bir ekonomik büyüme beklendiğini, hedeflenen yüzde 5'lik büyüme için ise etkin reformları hayata geçirmek gerektiğini belirten Şimşek, "Önümüzde ki yıl için yüzde 4.5 bir büyüme öngörüyoruz. Geçtiğimiz yıl Türkiye yüzde 4 büyüdü. Geçen sene Dünya ekonomisi yüzde 3 büyüdü. Çin Hindistan hariç gelişmekte olan ülkeler yüzde 1.7 büyüdü.
Fena bir performans değil. Bu iki seçimin yapıldığı, etrafımızda ateş çemberi varken, terörün başını kaldırdığı bir dönemde yapıldı. 3 milyon göçmeni misafir ettiğimiz, bu kadar çok dış şok ile karşı karşıya iken yüzde 4 büyümüş. Aslında iyi bir performans . Yüzde 5'lik büyüme için reform programımızın güçlü bir şekilde uygulanarak, uygulamada etkinliğin sağlanası gerekir. Yüzde 5'lik büyüme reformların yapılacağı ve etkinliğini sağlanacağı tahmini ile yapılıyor. Güçlü bir iktidar var. Reformlar ile tekrar yüzde 5'lik büyüme patikasına otururuz diye düşünüyoruz" dedi.
SİHİRLİ FORMÜL REFORM
"Cari açıkta, işsizlikte, enflasyonda konjonktürel olaylar değil. Geçici sıkıntılar değil. Pariyatif çözümleri yoktur. Yani kestirme bir çözümü yoktur. Olsaydı çoktan keşfederdik" diyen Şimşek, şunları kaydetti:
"Bunlar Türkiye'nin karşı karşıya olduğu yapısal sorunlardır. Bunlar ancak yapısal çözümlerle ortadan kaldırılabilir. Yapısal reformları yaparsanız gelecek nesillere yatırım yaparsınız. Yapısal reformları yapmazsanız gelecek nesillerden çalmış olunsunuz. Bu kadar açık ve net. Bu nedenle yapısal reformlar şuan da Türkiye içinde Dünya için de en önemli günden maddesi. Çünkü para politikasında yapabileceklerimiz sınırlıdır. Burada çözümler kalıcı refah artışları sağlamıyor. Refah artışı istiyorsanız reform yapacaksınız. Türkiye aslında geçmişte çok reform yaptı. Önümüzde büyük bir fırsat var. İnşallah bunu iyi değerlendirip, nasıl 1. nesil reformları yaparak Türkiye'ye çıta atlatmışsak, yani orta gelir düzeyinden üst gelir düzeyine çıkartmışsak yapısal reformları yaparak Türkiye'yi yüksek gelir grubu ülkeler arasına sokacağız. Teröre, jeo politik gündemlere rağmen bizim temel gündemimiz bu reformlar. Reform yapmazsanız enflasyon yüksek kalır, işsizlik yüksek kalır, faizler yüksek kalır. Reform yaparsak hızlı büyürüz, işsizlik azalır, faizler düşer, Türkiye kalkınır. Elimizde sihirli bir formül var oda reform."