Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bugünkü köşesinde Kültür Bakanı Mahir Ünal'la olan sohbetini paylaştı. Rusya ile uçak krizinden sonra Türkiye'de turizm büyük ölçüde darbe aldı. Ahmet Hakan Kültür Bakanı Mahir Ünal ile turizimdeki krizin detaylarını konuştu. Son durum ne ne gibi önlemler alınacak? İşte Mahir'in röportajından o kısım;
Turizmde kriz var mı? Son durum nedir?
MAHİR ÜNAL: Dünya küresel terör sorunuyla karşı karşıya... Rusya’nın turizmi bir yaptırım aracı olarak kullanması da söz konusu... Bu iki sorun sıkıntı oluşturdu. Antalya bir türbülansa girdi. Biz bunu çözmek için sektör temsilcileriyle bir araya geldik. Onların bizden talep ettiklerinin tamamını dört ay içinde gerçekleştirdik.
Bu krizden ne tür dersler çıkarılmalı?
MAHİR ÜNAL: Antalya çok iyi bir ürün... Ama Antalya’nın başka pazarlara açılması gerekir. Bunun için çaba sarf ediyoruz. Yeni bir tanıtım stratejisi oluşturuyoruz. Bu krizden pazarın çeşitlenmesi yönünde bir fırsat çıkacak. O yüzden umutsuz değilim. Önümüzdeki sezon biraz sıkıntılı geçebilir ama biz bu sıkıntıların atlatılması için “Turizm Destek Paketi” açıkladık. Bu paket, sektöre önemli ölçüde soluk aldırdı.
İflaslar olduğu, otellerin satılığa çıkarıldığı söyleniyor.
MAHİR ÜNAL: “1300 otel batıyor” türü haberlerin hiçbir şekilde aslı astarı yok. Banka kredileri konusunda bankaların gereken esnekliği sağlamaları yönünde adımlar atıldı. Kriz yönetimi çerçevesinde bu süreci yönetiyoruz.
ABD ve İsrail gibi ülkelerin büyükelçilikleri Türkiye için terör uyarısı yapıyor. Bu tür uyarılar sizi rahatsız ediyor mu?
MAHİR ÜNAL: Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, “Türkiye Rusya savaşı çıkabilir” dedi. Bu açıklama turizmimize en büyük zararı verdi. Tam da tur operatörlerinin rezervasyon yaptığı bir dönemde bir devlet başkanının böyle bir açıklama yapması, tatil planları yapanların Türkiye’yi seçenek olmaktan çıkarmalarına yol açar. İsrail, ABD gibi ülkelerle istihbarat paylaşımında bulunuyoruz. Bu ülkeler, bu paylaşımlardan yola çıkarak kendi vatandaşlarının can güvenliğini yüksek hassasiyetle dikkate alıyor olabilirler. Eğer içeride Türkiye’nin güvenlik açısından riskli ülke algısını pekiştiren bir kafa varsa... Benim bu ülkelere dönük bir şey deme şansım yok. Yani Fransa’da bir patlama olduğunda “Fransa çocuklarına ağlıyor” manşetini atıyor, İstanbul’da patlama olduğunda “Katliam ülkesi” manşetini atıyorsanız, ne denebilir ki?