Yazdır
MHP’de; 1 Kasım’daki seçimin ardından olağanüstü kongre için topladıkları imzaları genel merkeze sunan, ancak imzaların gereği yerine getirilmeyince dava açan muhalifler, mahkemeden zaferle döndü. Habertürk'te yer alan habere göre; Eski MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, eski MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan ve eski MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın’ın öncülüğündeki muhalifler, parti yönetimine olağanüstü kurultay çağrısı yapmış; ancak MHP Genel Merkezi çağrıyı kabul etmemişti. Bunun üzerine muhalifler, dava açmıştı. Ülkücü hareketin merakla beklediği dava, dün Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Hâkim Ümran Kaptan, salon küçük olduğu gerekçesiyle duruşmayı sadece tarafların avukatlarının izlemesine izin verdi. Yaklaşık 1 saat süren duruşma sonunda mahkeme, partiyi olağanüstü kurultaya götürmek için MHP üyesi 3 kişiden ‘kurultay çağrı heyeti’ oluşturulmasını kararlaştırdı.
SLOGANLI GERGİNLİK
Kararın açıklanmasından sonra, mahkeme önünde bekleyen muhalif gruplar sevinç gösterileri ve “Ülkücü hareket engellenemez” sloganları attı. MHP Genel Merkezi taraftarları ise bozkurt işaretleri yaptı, “Hareketin lideri Devlet Bahçeli” sloganıyla karşılık verdi. Gerginliğin artması üzerine polis iki grubu ayırarak uzaklaştırdı.
YÖNETİM REST ÇEKTİ
Mahkemenin kararı üzerine 45 gün içinde 2 kongre yapıp yönetimi değiştirmeyi planlayan muhaliflere karşı, MHP yönetimi rest çekti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yargıtay’a itiraz edeceklerini belirterek, davanın “çok hâkimli Yargıtay’da görüleceğini” söyledi. Bahçeli, “MHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), 12. olağan kurultayın 18 Mart 2018 tarihinde yapılması kararını almıştır. Nereden etkilendikleri belli olmayanlara MHP’yi teslim edemeyiz. Yargı yolunu kullanacağız. Hiç kimse bizden olağanüstü kongre beklemesin. Onlar mahkeme hakkını kullandı, şimdi biz kullanacağız” dedi. MHP Lideri, “böyle bir kararı bekleyip beklemedikleri” sorusuna da “Böyle bir karar alternatif olarak aklımızdan geçiyordu. MHP, hukuka duyduğu saygıdan dolayı, bu karara da saygı duyuyor. Ancak olağan kongremizi, Allah’ın izniyle 18 Mart 2018 tarihinde gerçekleştireceğiz” yanıtını verdi.
‘B, C, D PLANIMIZ VAR’
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, karara tepki göstererek, “Hâkimin, Dernekler Kanunu’na göre karar vermemesi gerekirdi. Ama verdi... Türkiye’de üçüncü büyüklükteki bir siyasi partinin, sadece bir dernekmişçesine kayyuma teslim edilmeye kalkılması, hayretle takip edilecek bir sonuç. B planımız var; bunun C’si var, D’si var. Biz bundan sonraki süreçte de yargıya güveniyoruz, Ankara’da hâkimler var” ifadesini kullandı. Yalçın, “kongre toplanırsa ne yapacakları” sorusu karşısında ise “mahkemenin kararına uymayacaklarını” belirterek, “Devlet Bey’i bırakmayız. O, hareketin genel başkanıdır, lideridir. Yürütmeyi durdurma kararı için her türlü hukuki yol denenecek” diye konuştu.
BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Mahkemenin bu kararı ile MHP’nin mevcut yönetimi görevine devam edebilecek. Parti üyeleri Ayhan Erel, Ali Sağır ve Mehmet Bilgiç’ten oluşan ‘çağrı heyeti’ ise olağanüstü kongre sürecini yürütecek. Mahkemenin gerekçeli kararının 15 gün içinde yazılması gerekiyor. Bu sürenin ardından, çağrı heyeti olağanüstü kurultay sürecini işletmeye başlayacak. Öte yandan genel merkez, 8 gün içinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunabilecek. Kurultay süreci başlarsa, MHP Tüzüğü gereği olağanüstü kurultaylarda genel başkan seçimi yapılamadığı için önce tüzük değişikliği için kongre toplanması gerekecek. Ardından yeni bir kurultay yapılarak, genel başkan seçimi gerçekleştirilecek. Sürecin bu şekile işlemesi halinde, MHP 45 günde 2 kurultay yapacak.
HUKUKÇULAR NE DİYOR?
‘Hâkimin takdiri değil, mecburiyet’
Prof. Dr. Hasan İşgüzar: “Dernekler Kanunu’na göre, delegenin 5’te 1’inin imzasıyla kongreye gitme zorunluğu var. İmzalar sahte olmadığı takdirde, mahkeme böyle bir karar verir. Yani hâkimin takdirinde kalan bir konu değildir. Kayyumun atanması, sadece olağanüstü kongre sürecini yürütmesiyle ilgili. Mevcut yönetimin görevi sona ermez.”
‘Temyizin sonucu beklenmeli’
Prof. Dr. Ersan Şen: “MHP yönetimi kararı temyize götürürse, temyizin sonucu beklenmeli. Parti tüzüğüne göre genel merkez daha önceden kurultay kararı almış mı almamış mı, temyizde değerlendirilecek. Bu kararla, parti yönetiminin görevden alınması söz konusu değil. Yargıtay süreci, işin aciliyetinden dolayı hızlı ilerler.”