Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısıyla ilgili konuştu. Erdoğan, Belçika’nın başkenti Brüksel’de PKK tarafından açılan çadır üzerinden Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Zirvesi’nde liderlerin konuya ilişkin tutumuna da sert tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belçika’nın başkenti Brüksel’de PKK tarafından açılan çadıra tepki göstererek "Bu nasıl bir düşünce özgürlüğü ki Paris’te olduğu zaman kıyamet koparıyorsunuz. Peki Ankara’da veya İstanbul’da olduğu zaman niye rahatsız olmuyorsunuz? Dost, dostluğunun gereğini yapacaktır. Ama bunları bilmeyenlere de haddini bildirmek bizim hakkımızdır diye düşünüyorum" dedi.
"SALDIRILARIN AMACININ İNSANLARI KORKUYA SÜRÜKLEMEK OLDUĞUNU GAYET İYİ BİLİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Uluslararası Erken Çocukluk Eğitim Kongresi’nin kapanış oturumuna katıldı. Burada katılımcılara hitap eden Erdoğan, Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki kaymakamlık binası yakınlarında gerçekleştirilen ve 4 kişinin hayatını kaybetmesine, 39 kişinin de yaralanmasına neden olan canlı bomba saldırısına ilişkin konuştu. Terör saldırılarının arkasında Türkiye’yle ilgili niyetleri olan başka güçlerin olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Dün İstanbul İstiklal Caddesi yakınlarında yaşanan canlı bomba eylemini şiddetle lanetlediğimi belirtmek istiyorum. Saldırıda hayatını kaybeden misafirlerimiz için taziyelerimi sunuyor, yakınlarına baş sağlığı, yaralananlara da acil şifalar temenni ediyorum. Halka açık mekanlarda gerçekleştirilen bu saldırıların amacının insanları korku ve yılgınlığa sürüklemek olduğunu gayet iyi biliyoruz. Esasen dünyada bu tarz saldırı yöntemleriyle netice almış, hedefine ulaşmış hiçbir terör örgütü yoktur. Öyleyse niçin PKK ve DAİŞ gibi terör örgütleri ülkemizi bu şekilde hedef almaktadır, diye düşündüğümüzde karşımıza başka güçler ve onların Türkiye’yle ilgili niyetleri çıkıyor" ifadelerini kullandı.
"MİLLETİMİZE YAŞATILAN ACININ SEBEBİ KİRLİ HESAPLARIN DEVREYE KONULMASI"
Terör örgütlerinin kirli bazı planların taşeronluğunu yaptığını savunan Erdoğan, "Güneydoğu Anadolu bölgemizde, bazı ilçelerimizde yaşanan hadiseler de bunlardan bağımsız değildir. Oralarda da asla kazanılması mümkün olmayan bir çatışma başlatılıyor ve yüzlerce, binlerce Kürt genci göz göre göre ölüme gönderiliyor. Çatışmalarda şehit olan polislerimiz, askerlerimiz, korucularımızla katledilen sivil vatandaşlarımız için milletimize yaşatılan acının sebebi kirli hesapların devreye konulmasıdır. İsmi farklı ama yöntemi, amacı, hedefi aynı olan terör örgütleri bu planın taşeronluğunu yapmaktadır. Bu ölümlerin, bu yıkımların gerisinde şu anki küresel ve bölgesel yeniden yapılanma sürecinde Türkiye’yi adeta köşeye sıkıştırma amacı olduğu öylesine açık ki uzun uzun anlatmaya ihtiyaç duymuyorum. Tek bir vatandaşımızın, tek bir kardeşimizin dahi burnunun kanamasına gönlümüz razı gelmez. Hele hele misafirlerimizin hiç razı gelmez. Yaşanan her ölüm bizi derinden yaralıyor" diye konuştu.
"PROGRAMIMIZDA NE VARSA YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ, BU TAVIR TERÖRE VURULACAK EN BÜYÜK DARBE"
Terör üzerinden Türkiye’yi terbiye etmeye çalışanların oyunlarının bozulacağını vurgulayan Erdoğan, "Terörün gündemine asla teslim olmayacağız. Ülke ve millet olarak hedeflerimizden kesinlikle uzaklaşmayacak, vizyonumuzu kaybetmeyeceğiz. Milletimizin birliğine, vatanımızın bütünlüğüne, devletimizin bekasına sıkı sıkıya sahip çıkarak terör örgütlerini ve arkalarındaki güçleri Allah’ın izniyle er veya geç hüsrana uğratacağız. Güvenlik kuvvetlerimiz daha çok çalışarak terör örgütünün eylemlerine engel oluyorlar, olacaklar. Terör üzerinden Türkiye’yi terbiye etmeye çalışanların oyunlarını bozacağız. Gerekirse bu mücadeleyi ülke olarak tek başımıza yürütecek ama mutlaka başarıya ulaştıracağız. Geçtiğimiz cuma günü 101’inci yıl dönümü törenlerine katıldığımız Çanakkale’de en zor şartlarda 7 düvele karşı mücadele veren tarihi bir zafere imza atan ecdadın torunlarına bu yakışırdı, bu yakışır. İşte bunun için bugün burada Uluslararası Erken Eğitim Kongresi’ndeyiz. Yarın da öbür gün de daha sonraki günlerde de ne yapmamız gerekiyorsa programımızda ne varsa onları yapmaya devam edeceğiz. Bu tavır teröre vurulacak en büyük darbedir. Bu menfur eylemleri organize edenler mutlaka birer birer tespit edilecek ve adalete hesap verecekler" açıklamasında bulundu.
"KADERİN ÖTESİNDE BİR ŞEY OLABİLİR Mİ? BİZ KADERE TESLİM OLMUŞUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Millet olarak acılarımızı yüreğimize gömüp kayıplarımızın aziz hatırlarını ömür boyu hatırlayarak yolumuzda kararlı şekilde yürümeyi sürdüreceğiz. Kaderin ötesinde bir şey olabilir mi? Öyleyse biz kadere teslim olmuşuz. Mesele o yolda yürümektir ve yürüyeceğiz. Bu zor zamanlarda bize çekilen silahları ve onları destekleyenleri de unutmayacağız" dedi.
"ALKIŞLAYACAK MIYDIM SİZİ?"
Belçika’nın başkenti Brüksel’de PKK tarafından açılan çadır üzerinden Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Zirvesi’nde liderlerin konuya ilişkin tutumuna tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Avrupa Birliği’nde olanları görüyorsunuz. Bakınız Sayın Başbakan, AB müzakerelerine gitti. Toplantının yapılacağı salonun hemen arkasında bölücü terör örgütü çadır kurdu. Orada kendi paçavrasını dalgalandırıyor. AB ki bu örgütü terör örgütü olarak ilan etmiş. Terör örgütü olarak ilan ettiği halde orada o paçavrayı sallandırıyor ve o çadırda ne yazık ki bölücü terör örgütünün mensuplarına broşür dağıtıyorlar. İçeride bir müzakere Sayın Başbakan ve diğerleri arasında geçiyor. Ne deseler beğenirsiniz? Düşünce özgürlüğü. Bu nasıl bir düşünce özgürlüğü ki Paris’te olduğu zaman kıyamet koparıyorsunuz. Peki Ankara’da veya İstanbul’da olduğu zaman niye rahatsız olmuyorsunuz?
Hatta daha ileri gidip Sayın Başbakan’a ’İşte Cumhurbaşkanı’nız da böyle konuştu. Bize oradan böyle böyle dedi’. Ne diyecektim? Alkışlayacak mıydım sizi? Güzel yapıyorsunuz, bunu mu diyecektim? O paçavraları oralarda sallandırdığını sürece bizden bu ifadeleri duyacaksınız. Sayın Başbakan oradayken indirdiler paçavrayı. Bu konuşmalardan sonra. Brüksel’den ayrılınca tekrar paçavrayı astılar. O teröristlerin isimlerini tekrar koydular. Bunlar nasıl dost? Böyle dost olur mu? Bugün de Sayın Başbakan’a söyledim. Dışişleri vesaire bunlarla hemen yoğun bir şeye girsinler, diye. Nitekim hemen girdiler. Dost, dostluğunun gereğini yapacaktır. Biz dostları çoğaltmaya, düşmanı da azaltmaya niyetliyiz. Ama bunları bilmeyenlere de haddini bildirmek bizim hakkımızdır diye düşünüyorum"
"DERSHANE MESELESİ DİYE ÇIKTIĞIMIZ YOLDA İHANET ŞEBEKLERİNDEN BİRİNİ BERTARAF ETTİK"
Dershane meselesi diye çıkılan yolda tarihin en büyük ihanet şebeklerinden birinin deşifre edildiğini vurgulayan Erdoğan, "Geçtiğimiz yıllarda yıllardır kanayan bir yara olan dershane meselesine el attık. Sonrasında başımıza gelmeyen kalmadı. Bu konuda Sayın Bakan’ımıza çok teşekkür ediyorum. O da bu mücadeleyi kararlı şekilde verdi. Yoksa bu mücadelenin başlangıcı Sayın Avcı’nın dönemi değildir. Daha onun geçmişi var ama o dönemlerde söylememize rağmen bu adım atılamadı. Bürokratik bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Dershane gibi eğitimin ruhuna, mantığına aykırı bir yapıya karşı mücadele etmek için o vurduğumuz neşter Türkiye’yi örümcek ağı gibi ören bir örgütün can damarlarından birine denk geldi. Her olanda hayır vardır. Dershane meselesi diye çıktığımız yolda tarihimizin en büyük ihanet şebeklerinden birini deşifre ettik ve bertaraf ettik" diye konuştu.