AB-Türkiye Zirvesi, dün mülteciler ana gündemi ve Türkiye’nin üyelik sürecini değerlendirmek için toplandı. 7 Mart’taki zirvede sunulan Türkiye’nin 12 maddelik önerilerini 11 gündür değerlendiren AB liderleri dün son toplantıda Türkiye ile yeniden masaya oturdu. Mülteci sorununun çözümünde daha etkin mücadele, adalardaki mültecileri geri alma gibi taahhütlerde bulunan Türkiye, karşılığında ise haziranda vize serbestisi, beş faslın açılması ve külfet paylaşımı gibi taleplerde bulunmuştu.
Yoğun diplomasi
Milliyet’in edindiği bilgiye göre Türkiye ve AB arasında müzakereler sürerken teknik seviyeye geçildi. AB ile Türkiye arasında işbirliğini güçlendirmeyi ve sığınmacı krizine çözüm bulmayı amaçlayan Türkiye-AB devlet ve hükümet başkanları zirvesi kapsamında, Başbakan Ahmet Davutoğlu ilk olarak kahvaltıda AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve AB Dönem Başkanı Hollanda’nın Başbakanı Mark Rutte ile görüş alışverişinde bulundu.
Bu sırada alt düzeyde teknik heyetler müzakereye başladı. Heyetler, tüm müzakere detaylarını son olarak Davutoğlu’na sunarken alınan talimatlarla tekrar müzakere masasına dönüldü. Müzakereler sürerken Tusk, Juncker ile Rutte, Türk tarafı ile AB heyetleri arasında sürekli mekik diplomasisi yaptılar.
Ardından Davutoğlu, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile görüştü. Daha sonra 28 AB lideri kendi arasında toplantıya geçerken Başbakan, Konsey binasından ayrılarak otele geçti. Anlaşma üzerine Davutoğlu, binaya döndü.
Türkiye’ye geri gönderilecek
AB ile Türkiye arasında zirveden çıkan kararlara göre 20 Mart’ı 21 Mart’a bağlayan gece yarısından sonra Yunan adalarına giden mülteciler Türkiye’ye geri gönderilecek. 20 Mart’ta gece yarısına kadar gidenler ise AB’de kalacak.
Türkiye’ye gönderilecek mülteciler için beş adada Türk ve Yunan yetkililer ile ortak bir merkez kurulacak. Bu merkezde kayıt altına alınacak düzensiz mülteciler, işlemlerin tamamlanmasının ardından Türkiye tarafından geri alınacak.
21 Mart’tan sonra giden düzensiz göçmenlerin tamamı geri alınacak. Bu mültecilere karşın bir Suriyeli de AB’ye gönderilecek.
72 bin mülteci alacaklar
Mültecilere dair hukuki düzenlemeler de geliştirilecek. Ancak Türkiye’den AB’ye yerleştirilecek sığınmacı sayısının bu yıl için 72 bin ile sınırlanması planlanıyor.
Ancak AB ve Türk kaynakları bu sayının “nihai” sayı olmadığını, 72 binin aşılmasının ardından yeniden değerlendirme yapılacağını belirtiyor. Davutoğlu 72 bin rakamına ilişkin, “Avrupalıların toplam alacağı sayı değildir. Bu kotadır, bitecek değil” dedi.
Para projeden 1 hafta sonra aktarılacak
Türkiye’nin Suriyeli sığınmacıların şartlarını iyileştirmek için kullanılacak olan 3 milyar euroluk kaynağın aktarılması için sürecin hızlandırılması AB tarafından kabul edildi. Buna göre Türkiye projeyi sunduktan sonra 1 hafta içinde kaynak Türkiye’ye aktarılacak. Türkiye’nin talebi olan ek 3 milyar euroluk kaynak için birçok ülkenin itirazı nedeniyle de AB ihtiyatlı davranma kararı aldı. Ek 3 milyar euro için öncelikle verilen 3 milyarın nasıl kullanıldığı, etkin kullanılıp kullanılmadığı gibi detaylara bakılacak. Bu paranın kullanılmasının ardından ek 3 milyarlık kaynak için karar verilecek.
Türkiye’nin AB’ye sunduğu öneriler arasında yer alan Türk vatandaşlarının vizesiz Avrupa’ya gidebilmelerine dair düzenleme konusunda da AB yeni bir karar aldı. Türk vatandaşları için vizelerin en geç haziran sonunda kaldırılması amacıyla vize serbestisi süreci hızlandırılacak. Ancak Türkiye’nin nisan sonuna kadar tüm düzenlemeleri yapması şartı konuldu. Haziran sonu itibarıyla vize serbestisi için AB’nin 72 şartından 37’si yerine getirilirken 35’i ise hâlâ gerçekleşmedi.
AB, 72 şartın tamamının koşulsuz olarak yapılmasını istiyor. Bazı şartların tam yerine getirilmemesi durumunda esneklik uygulayan AB, Türkiye’ye ise bu esnekliği uygulamayacak ve 72 şartı katı bir şekilde uygulayacak. Bunların tamamlanması ile AB Komisyonu, vizelerin kaldırılması için nisan sonunda tavsiye kararını açıklayacak. Bu konuda son kararı ise AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu verecek. Tüm şartların eksiksiz yapılması durumunda dahi, parlamentonun olumsuz karar verme ihtimali bulunuyor.
Fasıllara Rum blokajı
Ankara, üyelik sürecinin hızlandırılması için yeni fasılların açılmasında ısrar ederken AB ülkeleri için de en fazla tartışılan konu oldu. Türkiye özellikle enerji (15. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ve dış, güvenlik ve savunma politikaları (31. fasıl) olmak üzere beş faslın daha açılmasını istiyor.
Ancak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi özellikle bu müzakere başlıklarının açılmasına blokaj koyunca bu fasılların açılması ertelendi. Ancak fasılların açılması için çalışma yapılması kararı verildi. Yeni müzakere başlıklarının açılması için ön müzakere sürecinin başlatılması öneriliyor.
Rum Kesimi, bu fasıllar üzerindeki vetosunu ancak Türkiye’nin liman ve havaalanlarını kendilerine açması halinde kaldırabileceklerini ifade ediyor. Zirvede, Fransa’nın blokajında bulunan Mali ve Bütçesel hükümler başlıklı 33. Fasıl ise haziranda açılacak. Bu faslın açılması ile birlikte toplamda 33 fasıldan 16’sı açılmış olacak. Rum Kesimi, blokaj koyduğu beş fasıl dışında olan bu faslın açılmasını ise veto etmedi.
‘Başarı hikayesi’
Zirvenin ardından Davutoğlu, Tusk ve Juncker ortak basın toplantısı düzenledi. Sözlerine 18 Mart Çanakkale Zaferi’ni anarak başlayan Davutoğlu anlaşmaya ilişkin, “Çok tarihi bir gün. Bu bir başarı hikayesi sadece sonuçlarından dolayı değil kullanılan metodlarından dolayı da bir başarı hikayesi oldu” dedi.
Tusk da anlaşmaya ilişkin, “Nihayet bir anlaşmaya vardık. Tarihi bir gün mü bilmiyorum ama bir çığır açılıyor. Peygamber değilim ama bugün için çok açık söylüyorum, hakikaten beklediğimizin dahi ötesinde iyi bir anlaşmaya imza attık. AB’nin dış sınırlarını kuvvetlendirmek, batı balkan geçişini kapatmak ve Schengen’i işletmek amacındayız” diye konuştu. Juncker de, “Müzakereler sert ama adil geçti. Gayet açık konuştuk. Her türlü konuda çok açıkça konuştuk buna rağmen gayet dostça bir ortamda gerçekleşti” dedi.