Merkez Bankası 24 Mart'ta kritik faiz kararını açıklayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başdanışmanı Cemil Ertem dün bir açıklama yaparak Merkez'İn faizi indirebileceğini açıkladı. Bunun üzerine Vatan ekonomi yazarı Ali Ağaoğlu da Ertem'in açıklamalarını ve Fed'in kararının Merkez Bankası üzerindeki etkilerini değerlendirdi. İşte Ağaoğlu'nun o yazısı;
Fed Başkanı Janet Yellen, önceki gün faizleri değiştirmedi. ABD ekonomisinin “ılımlı” büyümesini sürdürdüğünü ancak yüzde 2’lik enflasyon hedefine yaklaşılamadığı belirtildi. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin faiz artış beklenti anketindeki artış sayısının ve yıl sonu hedef beklentilerinin düşmesi piyasaları mutlu etti. Aralık ayındaki toplantı sonrasında 4 faiz artışından bahsedilirken, artışların bu kadar “çok sayıda” olmayacağı anlaşıldı. İhtimaldir ki ilki Haziran’da olmak üzere 2 faiz artışı ile yetinilecek görünüyor.
Draghi’nin bazukasını ateşleyip, piyasaları paraya boğmayı vaat etmesinden sonra Fed’in de faiz artışlarını ağırdan alacağının anlaşılmasıyla yeniden gelişen ülke piyasalarına fon girişleri yaşanmaya başladı. Dolar/TL de bu furyadan nasibini aldı ve 2.8435’e kadar geriledi. Asıl önemlisi 10 yıllık tahvil getirileri geçtiğimiz Kasım ayı sonlarından bu yana ilk kez yüzde 10 bileşik seviyesinin altına, yüzde 9.99 ile ilk kez tek haneye geriledi.
Bu durum akıllara önümüzdeki hafta, 24 Mart’ta görev döneminin son PPK toplantısını yapacak olan Başkan Başçı’nın da elini rahatlatabileceğini akıllara getirdi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem de Merkez Bankası’nın önümüzdeki hafta faiz düşürebileceğini dile getirmiş. Ertem, faiz koridorunun üst bandında bir indirim yapılabileceğini ve faiz indiriminin, normalleşmenin başlangıcı olabileceğini söylemiş.
Aslına bakarsanız Merkez Bankası bir süredir faizleri “normalleştirmeye” başlamıştı. Piyasa profesyonelleri yüzde 7.50 seviyesindeki haftalık repo faizinden (Teorik olarak “politika faizi”) çok, benim “işgören faiz” dediğim “ağırlıklı ortalama fonlama faizine bakıyor. TCMB de Şubat ortasında yüzde 9.13 seviyesine yükselen işgören faizi yüzde 8.94’lere kadar geriletti.
Üst bantta yapılacak bir indirim bu faizi daha da aşağı indirir mi? Aslına bakarsanız hiç mi hiç etkili olmayabilir ya da buna hiç de gerek yok. Zira TCMB piyasa koşullarına bakarak; üst banttan sağladığı fonlamayı, kolaylıkla politika faizine indirebilir. Ya da tüm fonlamayı (diyelim ki üst bandı 10.75’ten 50 baz puanlık indirimle 10.25’e indirdi) üst banttan sağladı, bu durumda “işgören faiz” yüzde 10.25’e yükselebilir.
Hepsini geçelim, hafta sonu insanların sokağa çıkmaktan dahi imtina edeceği bir ortamda yaşıyorsak; yabancıların değil bu ülkeye yatırım yapmak, terör endişeleri nedeniyle turistik seyahati dahi düşünmediği bir ortamda, TCMB’ye politik baskıların devam etmesi düşündürücü.
Diğer taraftan Başkan Başçı katılacağı son PPK toplantısında (yeniden atanmazsa?), politikacılarda “hoş bir anı” bırakmak isteyebilir. Belki de yeni başkanı; ilk işgününde yapılacak (20 Nisan) PPK toplantısında zor bir kararla baş başa bırakmamak adına böylesi bir adım atabilir.
Nasılsa ortam müsait...
İşe yarar mı? Hayli şüpheliyim...