Yazdır
Demirtaş, Diyarbakır'ın Silvan ilçesindeki Kaniya Navin Parkı önünde yaptığı konuşmada, Nevruzu son 3 yılda barış umuduyla karşılayabildiklerini, bu yıl da nevruzu ülkede kalıcı huzurun, barışın ve güvenin oluştuğu bir noktada karşılayabilmeyi istediklerini söyledi.
"Bu yıl nevruzlarımızın birçoğu maalesef ki yasaklandı. Geçmiş dönemlerde, yasaklı yıllardan, günlerden geçtik" diyen Demirtaş, şöyle konuştu:
"İnsanların gösteri hakkı, düşüncelerini açıklama hakkı, nevruzu karşılama, nevruz etkinliğini yapma hakkı geçmiş dönemlerde en ağır şekilde yasaklandı. Her nevruz, büyük katliamların yaşandığı nevruz sendromlarına dönüştü. Ne oldu sonuçta, bitti mi nevruz?"
Türkiye'nin ekonomi, demokrasi gibi bazı alanlarda köklü sorunlarının bulunduğunu savunan Demirtaş, bu sorunları inkar edenin kendisini yok saymış olacağını ileri sürdü.
Sorunların konuşularak çözümünden yana olduklarını belirten Demirtaş, en insanca çözüm yolunun diyalogla birbirini anlayarak sorunları çözmek olduğunu aktardı.
"550 milletvekilinin de dokunulmazlığını kaldıralım"
Parlamentoda diyalog kanallarını açmak için uğraştıklarını ifade eden Demirtaş, HDP'nin siyasetin dışına itilmeye çalışıldığını iddia ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dokunulmazlık konusunda bu kadar tutarsız davranmalarının ve üstümüze gelmelerinin nedeni budur. Biz Allah'tan başka kimseden korkmayız. Zindanlardan, zulümlerden çekinmeyiz. Bizim korkumuz halkımıza dairdir, ülkemizin geleceğine dairdir kaygımız. Şu anda Parlamento zaten çalışmıyor. Silvan'daki küçük devlet daireleri Meclisten daha fazla çalışıyor. Meclis, şu anda Tükiye'nin çalışmayan tek kurumudur. Meclis, artık feshedilmiş, kapatılmış durumda. Şimdi böyle bir ortamda sen bizi Meclisten atsan ne olur, atmazsan ne olur? Zaten ortada Meclis yok ki; 550 milletvekili Meclisten atılmış haberleri yok. Evet, halkın bir kısmı bizim dokunulmazlığımızın kalkmasını istiyor, bir kısmı da seninkinin kalkmasını istiyor. Bir kısmı da MHP ve CHP'lilerin kalkmasını istiyor. O zaman gelin doğru yolu bulalım, hepimizinkini kaldıralım. 550 milletvekilinin de dokunulmazlığını kaldıralım, hodri meydan. Bizim yaptığımız konuşmalarla ilgili Meclise sürekli fezleke gidiyor. Mecliste 500'e yakın fezleke duruyor, yarısı bizim grubumuzun ve hepsi bu konuşmalardan dolayı. Hırsızlık dosyası var, Mecliste hırsızlık. İhaleye fesat karıştırma, yolsuzluk, tecavüz, taciz dosyası var Mecliste milletvekillerinin. Dokunulmazlıkları duruyor orada. 550 milletvekilinin dokunulmazlığı kalksın, cesaretiniz varsa böyle yapalım. Öbür türlüsü siyasi düşmanlıktır."
Demirtaş, Türkiye'nin batısı ile doğusu, Kürtler ile Türkler arasındaki tek köprünün HDP olduğunu savunarak, geri kalan bütün köprülerinin yıkıldığını iddia etti.
"Cizre, Sur, Nusaybin, Silopi'de, Ankara'da yıktılar, köprü kalmadı bir tek HDP var. Şimdi onu da yıkmaya çalışıyorlar. Zannediyorlar ki bu köprüler yıkılınca HDP zarar görecek. Ya? Bütün ülke zarar görecek. Bizim Parlamentoda durma ısrarımız milletvekilliğini çok sevdiğimiz için değil, biz gerçekten de demokrasiye, birlikte yaşamaya, özgürlüğe olan inancımız, tutkumuzla oradayız. Senin kara kaşın, kara gözün için değil" diyen Demirtaş, halkın verdiği destekle Parlamentoda olduklarını anlattı.
Kimseye düşmanlık yapmadıklarını söyleyen Demirtaş, "Kimse bizim düşmanımız değil, kimse de bize düşmanlık yapmasın deyin. Biz sadece onurlu bir yaşam istiyoruz. Bütün bu savaş bitsin, çatışmalar dursun, operasyonlar dursun, hendek de barikat da kalksın istiyoruz. Bir müzakere ve diyalog ortamı oluşsun istiyoruz" şeklinde konuştu.
Ankara'daki terör saldırısı
"Mecliste iki kelime Kürtçe konuşuyor arkadaşlarımız, 'bilinmeyen dil' olarak geçiyor, nasıl Kürt sorunu yok dersin?" ifadesini kullanan Demirtaş, Sur, Bağlar, Cizre, Silopi, Nusaybin ve Yüksekova'da sıkıntılar yaşandığını söyledi.
Ankara'da birkaç ay içerisinde 3 katliam gördüklerini belirten Demirtaş, şunları kaydetti:
"En son Kızılay Güvenpark'ta yaşanan katliamı gördük. Hiçbir gerekçe sivil insanların bu şekilde katledilmesine meşruiyet sağlayamaz. Kim ki aklından geçiriyorsa benzer şeyleri yapmayı bilmeli ki HDP asla bu tarz eylemlerin arkasında olmadı, olmaz. Lanetledik, lanetleriz, kınadık, kınarız. Sivil, masum insanların katledilmesine asla sessiz kalamayız, normal göremeyiz. Savaş zaten başlı başına kötüdür, savaşta insanlar ölüyor. Ankara'da yapılan katliam büyük zulüm, kabul edilemez. İnsanın içini parçalayan gerçekten de insanlığımızdan utandıran görüntüler ve vahşet tablosu fakat senin Cizre'de emirle, talimatla yaptırdıkların ondan geri kalır mı? Biz Ankara'dakine, Sultanahmet'tekine, Merasim Sokak ve Ankara Garı'ndakine, Cizre ve Sur'daki bütün katliamlara karşı çıktık. Hepsini durdurmak için uğraştık, hepsine karşı bir tavır koyduk. Siz tavır koyabildiniz mi merak ediyorum?"
Bugünlerde siyasi bir diyalog zemininin yakalanması gerektiğini, aksi halde Türkiye'nin ciddi felaketlere sürükleneceğini iddia eden Demirtaş, "Belki, bu günleri arayacak duruma geleceğiz. Allah korusun artık konuşamaz duruma gelecek siyasetçiler. Biz o noktaya getirmeden siyasetçiler olarak artık ciddi şeyler yapmalıyız" şeklinde konuştu.
Taş atan gruba polis müdahalesi
Konuşmanın ardından dağılan grubun içinden bazı kişiler, polis zırhlı araçlarına taşla saldırdı.
Polis, taş atan gruba tazyikli su ve biber gazıyla müdahalede bulunuldu.
Uyarıya rağmen dağılmayan gruptan bazı kişilerin gözaltına alındığı görüldü.