UBS analistleri, Manik Narain, Gyorgy Kovacs ve Cihan Saraoğlu tarafından kaleme alınan müşteri notunda, rölatif anlamda sağlam olan ücret/üretkenlik seviyesine göre düzeltmenin yapılmasının ardından, "geçtiğimiz yıllarda TL'de reel değer kaybı yaşanmadığı" söylendi.
UBS, dengesiz ve tüketimin öncü olduğu büyüme modelinin uzun vadede sabit bir para birimiyle tutarlı olmadığını söyledi.
UBS'in müşteri notunda, asgari maaş zammının birim iş gücü maliyetlerini daha da artırdığı ve TL'de daha fazla reel değer kazancına neden olabileceği belirtildi.
"Türkiye gelişmekte olan piyasalar arasında en yüksek çekirdek enflasyon hızı serisine sahip olsa da ve gelişmekte olan piyasalar arasında görece daha düşük reel getiri sunsa da, tahvil piyasalarında genişlemeci politikası fiyatlanıyor." ifadeleri kullanıldı.
Raporda, UBS'in makro bilanço çalışmasına göre, Türkiye CDS spreadlerinin "gelişmekte olan piyasalar arasında en dengesizi" olduğu belirtildi.
UBS, cari açıktaki gelişmelerde en iyinin "geride kaldığını" söyledi.
UBS rapodunda, ücretlerdeki canlanma "GSYİH büyümesini ateşledi ve mali dengeyi destekledi, ancak finans dışı özel kesimin borç servis oranının 2002 seviyelerine zıplamasına engel olamadı." ifadesi yer aldı.
Banka, takipteki kredi oranının yüzde seviyesinin üzerine çıkmasının "piyasa güvenini bozacağını" yazdı ve dolar/TL kurunda yıl sonun beklentilerinin 3.3 seviyesinde bulunduğunu açıkladı.