Eski MHP Milletvekili Akşener: "Bu çağrı size oy vermiş delegenin tartısına yeniden çık çağrısıdır. Çıkınız ki güven tazeleyesiniz. Ben o tartıya çıkmaya hazırım. Ben ülkücü iradenin vereceği karara uymaya hazırım"
"Kapandığınız odalardan çıkın, güç aldığınız koltuklardan kalkın, tıkadığınız kulaklarınızı açın. Duyun ülkücülerin sesini, duyun Türk milletinin sesini"
Eski Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili Meral Akşener, "Bu çağrı size oy vermiş delegenin tartısına yeniden çık çağrısıdır. Çıkınız ki güven tazeleyesiniz. Ben o tartıya çıkmaya hazırım. Ben ülkücü iradenin vereceği karara uymaya hazırım" dedi.
1 Kasım seçimlerinin ardından MHP olarak kurultayın toplanmasını talep ettiklerini, kurultay talebinin demokratik bir hak olduğu ifade eden Akşener, "1 Kasım seçimlerinde bizim içimiz yandı. İçi yanmayanlara, 'siz dediniz ki kurultay toplanmalıdır' dedik. Türk milliyetçilerinin, ülkücülerin bu talebi yerine getirilmelidir. Bu aynı zamanda günümüz şartlarında demokratik bir haktır. Demokrasinin işlemesi için ortaya konulan meşru bir çağrıdır" dedi.
Kurultay çağrısına partinin genel merkezinin kulak vermediğini anlatan Akşener, şunları kaydetti:
"Dendi ki 'tüzüğe uyun'. Uyduk tüzüğe, 548 kardeşim imza verdi ama bin 100 kardeşimle yüz yüze telefonla konuştum. Onlar da dediler ki bir kısmı 'imza veremeyiz çeşitli nedenlerle ama oy vereceğiz, başarın bu kongreyi, başarın bu kurultayı. Oyumuz sizindir' dedi. Ve biz üst kurul delegelerimizin, kardeşlerimizin bu talebini emir saydık. Bu yol çileli yol, bu yol uzun bir yol, zorlu bir yol ama ülkücüler, Türk milliyetçileri yılar mı? Hayır. Yıkılır mı? Hayır. Korkar mı? Hayır. Döner mi? Hayır. Dönmeyeceğiz, korkmayacağız, yılmayacağız ve yıkılmayacağız."
Meral Akşener, bir yola çıktıklarını ve mahkemeye mecbur bırakıldıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bugün şuradan sizin huzurunuzda tekrar bir çağrıda bulunmak istiyorum. Sayın genel başkana ve genel merkez yöneticilerine bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum. 8 Nisan'da duruşma günü var. Gelin 8 Nisan'a bırakmayalım. Gelin mahkemeye bırakmayın, gelin kurultayı toplayın. Bir yıl evvel bin 150 delege sizi seçti. Bu çağrı aynı zamanda ülkücünün sesini duy çağrısıdır, bu aynı zamanda milletin sesini duy çağrısıdır, bu çağrı aynı zamanda o bin 150 delegenin size oy vermiş delegenin tartısına yeniden çık çağrısıdır. Çıkınız ki güven tazeleyesiniz. Ben o tartıda tartılmaya hazırım. Ben o tartıya çıkmaya hazırım. Ben ülkücü iradenin vereceği karara uymaya hazırım. Dolayısıyla gelin siz de Milliyetçi Hareket Partisinin mensuplarının, ülkücülerin bu çağrısına kulak verin.
Kapandığınız odalardan çıkın, güç aldığınız koltuklardan kalkın, tıkadığınız kulaklarınızı açın. Duyun ülkücülerin sesini, duyun Türk milletinin sesini. Milliyetçi Hareket Partisi bizim evimiz, önce evimizi düzenleyeceğiz. Ülkücü, ülkücünün öz kardeşidir düsturumuzu yeniden rehber edineceğiz. Ön seçimi, üye yazımını zorunlu hale getireceğiz. Dostluk içinde, iftira atmadan düşmanlık yapmadan, hain ilan etmeden dostluk, kardeşlik, arkadaşlık içinde parti içi rekabetin yolunu açacağız. Delegelerimizin imza verenleri, imza vermeyenleri oy verecek olanlar, oy vermeyecek olanlar her biri bizim öz kardeşimiz olmaya devam edecekler ama bu zorlu bir iş. Ülkücüler zoru sever, fedakarlık yapmaya alışkındır ve ülkücülerin ataları Ergenekon'da demir dağı eritmişlerdir. Gerçi bu iş demir dağı eritmekle eşdeğer ama hayırlısıyla eriteceğiz inşallah."